Eski İtalya Başbakanı Berlusconi hayatını kaybetti

Eski İtalya Başbakanı Berlusconi hayatını kaybetti

İtalya’nın bir dönemine damga vuran eski başbakanı, sağ popülizmin ‘kitabını yazmış’ kurt siyasetçisi, Bunga Bunga partileriyle hafızalara kazanan sayısız skandalın müsebbibi Silvio Berlusconi, kanser tedavisinin ardından 86 yaşında öldü.
İtalya, en uzun süre hizmet veren başbakanını kaybetti. Milyarder medya patronu, skandallarla birlikte anılan başbakan olarak onlarca yıldır İtalyan kamu hayatına damga vuran Silvio Berlusconi, 86 yaşında veda etti. Berlusconi’ye Ukrayna’da barışı savunması ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’i eleştirmesi sonrası nisanda lösemi teşhisi konularak kemoterapi uygulanmıştı.
Kendisini İsa peygamberle kıyaslamışlığı da bulunan ‘normal ötesi Silvio’, lösemi teşhisine rağmen, senatör ve Başbakan Giorgia Meloni’nin sağcı hükümetinin ortağı olarak sonuna kadar siyasette aktif kaldı.
Meloni’nin koalisyonunun küçük ortaklarından Forza Italia partisinin başkanlığını son gününe dek sürdürmesine rağmen, son iki ayda kamuoyunun gözü önünden büyük ölçüde çekildi. Sık geçirdiği estetik ameliyatların gölgesinde her zaman şık giyimli ve tek bir beyaz tel bulunmayan saçları arkadan taranmış halde boy gösterse de giderek artan sağlık sorunlarından mustaripti. Kovid’den Eylül 2020’de 11 gün hastanede yatmasını “Belki de hayatımın en zor çilesi” diye söz etmişti. Nisan 2023’te lösemi ve akciğer enfeksiyonu nedeniyle yoğun bakımda olduğu ortaya çıktı.
Medya ve emlak imparatorluğu kurduktan sonra 1990’ların başında siyaset sahnesine çıkan Berlusconi, İtalya’da ticari TV’yi fiilen icat eden kişi olarak televizyon ve gazetelerdeki çıkarları, uzun süre AC Milan futbol kulübünün sahibi olması, on yıl boyunca İtalya’nın en zengin kişisi unvanını taşımasını sağlayan muazzam serveti aracılığıyla İtalya üzerinde devasa nüfuzunu kullandı ve silinmesi zor bir iz bıraktı.
ABD’de Donald Trump iş hayatındaki süksesi üzerinden Beyaz Saray’a yükselmeden çok önce, Berlusconi kendi kendini yetiştirerek İtalya’nın en zengini olmuş, hayattan zevk almasını bilen ve lider muhataplarına hakarete varacak kadar aklından geçenleri rahatlıkla söyleyen bir karakter çizerek milyonlarca İtalyanı cezbetmişti.
Muhaliflerine göreyse vergi kaçıran bir playboydan ibaretti, siyasi kariyerini ilerletmek için geniş medya imparatorluğunu kullanmasının ardından ticari çıkarlarını korumak için gücünü kullanıyordu.
Hayatının büyük kısmını kovuşturmalar, soruşturmalar, davalar gibi yasal işlemlerle uğraşarak geçirdi. Reşit olmayan eskortlar da dahil olmak üzere genç kızların katıldığı kötü şöhretli ‘Bunga Bunga’ seks partileriyle ilgili davalar ancak Şubat 2023’te sonuçlandı.
1994 yılında ilk seçim zaferini adını bir futbol tezahüratından alan hareketi Forza Italia ile elde etti. Başbakan olarak sadece 9 ay görev yaptı, ancak iş ve ekonomik büyüme vaat eden popülist bir kampanyanın ardından 2001’de bir başka seçim galibiyetiyle geri döndü ve televizyonda canlı yayında ‘İtalyanlarla Sözleşme’ imzaladı. 2006 yılına kadar görev yaptıktan sonra 2008-11 yılları arasında tekrar başbakan oldu. Böylece ‘İtalya’nın savaş sonrası tarihinde en uzun süre görev yapan başbakanı’ unvanını aldı. Ancak Euro Bölgesi’nin 3. büyük ekonomisi İtalya, borç yükü nedeniyle mali kriz sırasında yoğun baskı altına girince istifa etmek zorunda kaldı.
2003’te ABD önderliğindeki Irak işgaline katılma kararı almasına rağmen 2010’da Sirte’deki Arap Birliği Zirvesi’nde Libya lideri ile samimiyetini göstermek için Muammer Kaddafi’nin önünde eğilerek elini öpmesi sonrası 2011’de NATO’nun Libya’ya müdahalesine karşı çıktı: “Ben bu tedbire karşıydım. Ülkemin parlamentosunun oyuyla elim kolum bağlıydı. Ama kimsenin bilmediği bir şekilde sonuçlanacak bu müdahaleye karşıydım ve hala karşıyım.”
2015’te verdiği röportajda ‘Batı’nın son yıllarda her şeyde hata yaptığını, bunun mukabilinde aşırıcıların dünyamızın zayıf olduğu ve kolaylıkla ele geçirilebilecekleri kanaatine vardığını, dolayısıyla IŞİD terör örgütüne karşı somut olarak cevap verme ve harekete geçme zorunluluğu doğduğu’ değerlendirmesini yaptı.
‘Il Cavaliere’ lakaplı Berlusconi’nin İtalya’ya damga vurması daime İtalya halkını ikiye böldü.

Paylaş