Bahçeli: Kılıçdaroğlu demokrat değil klasik bir demagogdur, sonu da despotluktur
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ankara Etimesgut’taki mitingde konuştu. Bahçeli, “Kılıçdaroğlu demokrat değil, klasik bir demagogdur. Sonu da despotluktur” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ankara Etimesgut’taki mitingde konuştu. Bahçeli’nin açıklamalarından satırbaşları şöyle:
“Kılıçdaroğlu’nun en ciddi karın ağrısı savunma sanayiindeki muhteşem atılımlar, ülkemizin muazzez ilerleyişidir. 14 Mayıs’tan sonra tahammülsüzlüklerini iyice deşifre ettiler. Depremzede vatandaşlarımıza ağır hakaret ettiler. Sosyal medyada deprem mağduru insanlarımıza küfür savuranlara insan denilmesi de insanlık değerlerine iftiradır. Gerçek manada kimin demokrasiye bağlı olduğu, kimin demokrasi karşısında konuşlandığı ayyuka çıkmıştır.”
‘Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’de 10 milyon mülteci var demesi yalandır’
“Kılıçdaroğlu demokrat değil, klasik bir demagogdur. Sonu da despotluktur. Düzensiz göçün ne manaya geldiğinden haberi olmayan Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’de 10 milyon mülteci var demesi bir başka yalandır. Türkiye bu antidemokratik heveslere emanet edilemez.
Kaç ortaklı olduğunu sayamadığımız kumar masasını yerle bir edecek misiniz? İblisle bile protokol hazırlayıp imzalamaya teşne olan Kılıçdaroğlu’nu sandığa gömecek misiniz? Bu şahsı mutfağına geri dönmemek üzere gönderip ömrü boyunca video çekmeye mahkum edecek misiniz? Yarın mutlaka sandığa gidiniz.
Kılıçdaroğlu’nun TBMM’de desteği yoktur. Türkiye’yi güven ve istikrar içinde yönetmesi imkansızdır. Güçlendirilmiş parlamenter sistem teklifi millet tarafından reddedilmiştir.”
‘Geçici milliyetçilerle Türk milletinin işi olmaz’
Öte yandan Bahçeli, Ankara’da Ülkücü Şehitleri Anma Günü töreninde konuştu. Bahçeli’nin buradaki açıklamaları ise şöyle:
“Fidanken toprağa düşenler cennette çınar olup kök saldılar. Vatan ve millet sevgisinin bedelini canlarıyla ödediler. Küçük insanların büyük davası olmaz. Büyük davaların da küçük meselelere gömülmüş mensuplarından bahsedilemez. Sözde dava adamı olup bugün eyyamcı kesilenlerin aidiyet kanalları tıkanmıştır. Şöhret için sıraya girenler ne şehitlerimizi bilenler ne de davamızın şerefinden nasiplenenlerdir.
Nefislerine teslim olanların şehitlerini anması, Türklüğün bekasını özümseyip gereğini yapması akla mugayir bir beklentidir. İstismar edip diğer yanda zilletle sarmaş dolaş olanlara mahkeme-i kübrada şehitlerimiz hesap soracaktır. Artık gizli saklı hiçbir şey kalmamıştır. Kandil Dağı’nı Tanrı Dağı’na reva gören mağara milliyetçileri ile, defolu, geçici milletseverlerle Türk Milleti’nin işi olmaz. Hiç kimse maske takarak milletimizi aldatamaz.”
