Bahçeli, 15 Temmuz anmasında konuştu: Sayın Erdoğan’ı tanıtınız, anlayınız, anlatınız

Bahçeli, 15 Temmuz anmasında konuştu: Sayın Erdoğan’ı tanıtınız, anlayınız, anlatınız

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, darbe girişiminin 6.yılında, ”Milletimiz 15 Temmuz’da destan yazdı, darbe girişimini akamete uğrattı.” ifadelerini kullanırken, “İnşallah 2023 imtihanını da başarıyla vererek bu kutlu menzile doğru yolumuza devam edeceğiz.” dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 15 Temmuz darbe girişiminin 6. yıl dönümünde, Tam 6 yıl evvel az kalsın Türkiye işgal edilecekti. Az kalsın emek emek bu günlere gelen şehidin göz nuru olan Türkiye Cumhuriyeti tarih sahnesinden silinip gidecekti.” ifadelerini kullanırken konuşmasının sonunda sayın “Erdoğan’ı tanıtınız, anlayınız, anlatınız” mesajı verdi.

Fatih Saraçhane Meydanı’nda düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Programı’na katılan Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

“Aziz milletim, sevgili İstanbullular, MHP kıymetli genel başkanı, değerli kardeşlerim, sizleri en kalbi duygularımla, hasret ve muhabbetle selamlıyorum. Geride bıraktığımız Kurban bayramınızı tebrik ediyorum. Rabbimden milletimize ve tüm insanlığa hayır, sağlık ve esenlikle nice bayramlar nasip etmesini diliyorum.

Bugün 15 Temmuz ihanetinin 6. yıldönümü. Yakın tarihimizin bu en alçak darbe girişiminde toplamda 252 kardeşimiz şehadetle şereflendi. Her biri bu topraklar için toprağa düşmüş askerimiz hükmünde olan 15 Temmuz şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum. Şehitler sevgililer sevgilisi, peygamber efendimize komşular. Biliyoruz ki, rabbim şehitlerimizi sevgili habibinin sancağı altında şereflendirsin.

Bu ihanet girişimi sırasında darbecilerin uçak, helikopter, tank, silahlarıyla karşı koyarken yaralanan gazilerimize sağlık ve sıhhat temenni ediyorum.

Toplumların tarihlerinde asırlar boyu unutulmayacak, nesiller boyu destan gibi anlatılacak dönüm noktaları vardır. Milletimiz 15 Temmuz’da akşam güneş batarken başlayan darbe girişimini sabah güneşin doğuşuyla birlikte akamete uğratarak böyle bir destan yazmıştır.

Bu millet bu tür destanları yazdı, Allah’ın izniyle yine yazar. 2 asırdır ayağa kalkmak istediği dönemde milleti savaş, bozgunculuk, darbe, vesayet, terör, siyasi istikrarsızlık, ekonomik kriz, sosyal çatışmayla dizleri üzerine çökertenler hamdolsun bu defa yine başaramadılar. Farklı dönemlerde farklı kisveler altında sahnelenen sinsi oyun 15 Temmuz gecesi milletimizin iman dolu göğsüne çarparak yerle yeksan oldu.

Erdoğan’dan muhalefete: 6’lı masada şehitlerimizin esamesi okunuyor mu?
Şimdi 6’lı masaları var değil mi bunların? Bu 6’lı masada şehitlerimizin esamesi okunuyor mu? Onların derdi başka. Onlar PKK terör örgütüyle beraber yürüyorlar. Yani Gabar, Cudi, Tendürek’te bizim Mehmedimize saldıranlarla onların parlamentodaki uzantılarıyla beraber el ele omuz omuza yürüyorlar.

Şimdi önümüzde büyük bir hesap var. Balkan harbiyle üzerine çöreklenen kara bulutları Çanakkale zaferiyle dağıtan milletimiz, milli mücadelede şanla şerefle dolu tarihine yeni bir halka eklemişti.”

Son devletimiz Cumhuriyetimizin milli iradenin üstünde payidar olacağına 85 milyon 15 Temmuz gecesi dosta, düşmana ispatladık. Cumhur İttifakı olarak o gece nasıl ispatladıysak, bundan sonraki süreçte de aynen ispatlamaya devam edeceğiz.”

İmamoğlu ve Yavaş’a gönderme: Sorumlular afet yaşanırken neredeydi?
Şu anda İstanbul’da yaşadık sel felaketi yaşadık. Sorumlular afet yaşanırken neredeydi? Aynı şekilde Ankara’da neredeydi? Kardeşlerim bunların hesabını 2023’te sandıklarda sormaya var mıyız? Fakat durmak yok. Çok çalışacağız. Bizim soracak hesabımız var. Bizim demokrasi ve kalkınma devrimimizin en büyük şahidi İstanbul’dur.

Şu karşımdaki topluluğa bakarak ne diyoruz; Türkiye aşkına, bir kez daha ya Allah bismillah, Allahuekber diyerek.

Şu Saraçhane meydanında tüm gönülleri titretiyorsak, 15 Temmuz kıyamı sayesindedir. Ben bu tabloyu görünce gençlik yıllarımı hatırladım. Gençlik yıllarımda bu meydanda biz 29 Mayısları kutlardık. 15 Temmuz öyle bir geceydi ki, darbecilere karşı direnmek üzere ev, işyerleri, mahallelerinden harekete geçenlerin tamamı şahadeti göze alarak yola çıkmıştı. Kadın, erkek, genç yaşlı demeden yola çıkmışlardı.

Hani birisi de akşam 23.00’de Yeşilköy Havalimanı’na gelmişti. Haberim olsaydı ben de beklerdim diye haber veriyor. FETÖ’cülerin kontrolü altında, nezareti altında oradan Bakırköy Belediyesi’ne gidiyor. Orada televizyon karşısında kahvesini yudumlarken biz de havalimanına iniyoruz. Kaçta? Saat 1’i birkaç dakika geçe. Ama orada on binler vardı. Onbinler oradaydı. Kadın, erkek, genç, yaşlı oradaydı. Allah sizlerden razı olsun. Sizin ferasetiniz, Cumhur İttifakı olarak orada buluşmanız işte bunların çanına ot tıkadı.

Ne oldu? Fazla sürmedi, hemen kaçıp gittiler. Zafer inananlarındır dedik ve oradan elhamdülillah zaferle çıktık. Bu sadece İstanbul’da değil Ankara’da da böyle oldu. Her ne kadar şehitlerimiz oldu ama o şehitler kazandı. Şehitlerimizin hatıralarına baktığımızda tamamında aynı şuur, aynı teslimiyet, aynı irade ve kararlılıkla darbecilerin üzerine yürüdüklerini görüyoruz.

Şu anda biz buradan konuşuyoruz. Ama aynı anda şu anda Ankara’da da Kızılay başta olmak üzere ülke genelinde şu törenler yapılıyor. Çünkü kalpler aynı anda atıyor. İşte bu buluşmanın adı nedir; Cumhur İttifakı. Saraçhane’deki şu arka tarafımda olan süs havuzlarının dili olsa da o gece abdestsiz şehit olmamak için kendine uzanan elleri anlatsa. Boğaziçi Köprüsü’nün direkleri olsa da darbecilerin ölüm kusan namluların üzerine gül bahçesine girer gibi yiğitlerin kahramanlığını anlatsa.

TBMM’nin dili olsa da milletin vekillerinin sizlerin emanetine nasıl sahip çıktıklarını, ölüme nasıl meydan okudukları anlatsa. Genelkurmay Başkanlığı’nın binalarının dili olsa da darbecilerin tank, tüfekle sürekli üzerlerine ateş ederken milletin asil evlatlarının onların karşısında nasıl korkusuzca durduğunu anlatsa. Gölbaşı Özel Harekat’ın dili olsa da alçakça bombalanan kahraman polislerimizin imanını anlatsa.

Şu vatan topraklarının dili olsa da milyonların gözlerini kırpmadan sabaha kadar nasıl dua ettiklerini anlatsa. Şehirlerdeki meydanların dili olsa da 27 gün süren demokrasi nöbetlerinde bir milletin istiklal ve istikbaline nasıl dört elle sahip çıktıklarını anlatsa.

Dünyanın siyasi ve ekonomik güç odaklarının yeniden yapılandırıp ülkemizi oyun dışı bırakmak isteyenlere aradıkları fırsatı kendi ellerimizle sunmayacağız.

İnşallah 2023 imtihanını da başarıyla vererek bu kutlu menzile doğru yolumuza devam edeceğiz. Kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla. Ben sizin bu imanınıza, bu inancınıza, bu kararlılığınıza güveniyorum. Rabbim bizleri bu yolda daim eylesin.

“Aksini iddia edenlerin başını ezmek de boynumuzun borcudur”
Hangi kökenden, hangi meşrepten olursa olsun 85 milyon tek milletiz. Tek bayrak bizim tek bayrağımız. Rengini şehitlerimizin kanından alan şu ay yıldızlı al bayrağımızdır. Tek vatan; 780 bin kilometre karelik vatan topraklarının tek bir karışına dahi göz dikenin gözünü çıkartırız. Tek devlet, bizim Türkiye Cumhuriyeti devleti dışında bir devletimiz yoktur. Aksini iddia edenlerin başını ezmek de boynumuzun borcudur. 15 Temmuz gecesi gördük ki son sözü top, tüfek değil iman belirler, yürek belirler, inanç belirler. 15 Temmuz gecesi gördük ki, güneş batınca üzerimize çöken karanlığın hükmü ertesi sabah yeniden güneş doğana kadardır.

15 Temmuz gecesi gördük ki, yuları gavurun elinde olan hainin büründüğü kisve ne olursa olsun, gün doğduğunda gerçek yüzü mutlaka ortaya çıkmaktadır. Gördük ki, asıl azmaz, bal kokmaz, kokarsa yağ kokar, onun da aslı ayrandır. Atalarımız böyle demiş. Rabbime beni, bizi böyle bir milletin evladı olarak yarattığı için binlerce kez hamd ediyorum. Rabbime bizlere böyle bir millete hizmet etme imkanı verdiği için binlerce kez hamd ediyorum.

“Dik durduk, dik duracağız ama dikleşmeyeceğiz”
Bizi böyle bir milletle 15 Temmuz gibi imtihandan geçirdiği için, bize böyle yoldaşlar nasip ettiği için hamd ediyorum. Sizleri Allah için çok seviyorum. Dik durduk, dik duracağız ama dikleşmeyeceğiz. Türkiye’nin demokrasi ve kalkınma mücadelesinde öyle d önemler vardır ki bunları unutmamalıyız. Rahmetli Menderes ve arkadaşlarının açtıkları çığır bu dönüm noktalarından biridir. Rahmetli Özal’ın ülkemize kendi deyimiyle çağ atlatmak için başlattığı hamle, aynı şekilde rahmetli Erbakan’ın, aynı şekilde rahmetli Türkeş’in attıkları adımlar bizim de izini sürdürdüğümüz adımlardır.

2013’ten beri verdiğimiz çok yönlü mücadelenin yeri ayrıdır. Gezi olaylarının sebebi ağaç ve çevre hassasiyeti değildir. 17-25 Aralık yargı emniyet darbe girişiminin sebebi asla hukuk ve adalet anlayışı değildir. Çukur eylemlerin sebebi meşru hak talebi değildi. Sınırlarımızı taciz eden DEAŞ’ın, PKK, PYD’nin saldırılarının sebebi asla tabi süreçler değildir. 15 Temmuz darbe girişiminin sebebi milletin çıkarları değildi. Finans saldırısının sebebi asla faiz kur hesabı değildi.

Hemen her alanda maruz kaldığımız siyasi ve ekonomik ambargoların sebebi asla demokrasimizi koruma gayesi değildi. Tahammül edilemeyen Cumhur İttifakı değildir, asıl tahammül edilemeyen Türk milletinin iradesine sahip çıkması, hedeflerine kilitlenmiş olmasıdır.

Tahammül edilemeyen Türkiye’nin özgürce kendi istikametine yönelmesidir. Aslında onlar da biliyor ne olduğunu, kimin ne yaptığını. Kimi nefsine yenildi, kimi tıyneti bozuk olduğu, kimi göbekten bir yerlere bağlı olduğu için tatava yapıyor, maval okuyor, safsata ile gerçekleri örtmeye çalışıyorlar.

Ne diyor Bay Kemal? Bu bir tiyatroydu diyor. 252 şehidimizin olduğu bu gelişmeyi bir tiyatro olarak değerlendiriyor. E ben şimdi soruyorum, FETÖ’ye rahmet okutanlar var. Yahu daha ne olacak 252 şehidimiz var 2 bin 200’ü aşkın gazimiz var. Hala FETÖ’ye rahmet okuyanlar var. Kusura bakmasınlar neyin ne olduğunun şahidi 15 Temmuz gecesidir. Ülkenin ve milletin geleceğine dair fikir, program, proje geliştirmeyen, sadece laf salatasıyla insanları istismar edemezsiniz.

Her fırsatta ülkesini yabancılara kötüleyerek şimdiden bu desteğin hakkını vermeye çalışanlardan bu millete hayır gelmez. Yönlerini milletimize dönmüş olsalar şu gerçekleri onlar da görecekler. Terörle mücadele ederken, teröristin sırtını sıvazlayandan devlet adamı olmaz. İnsanlar darbeye direnirken hainlerle anlaşıp kaçacak delik arayanlardan siyasetçi olmaz.

15 Temmuz’a ağız dolusu darbe girişimidir diyemeyenler milletin adamı olmaz. Kamudan temizlenmiş terör örgütü mensuplarına mavi boncuk dağıtanlardan devlet adamı olmaz. Kardeşlerim FETÖ terör örgütü olarak uluslararası kayıtlarda var mıydı? Sadece PKK AB kayıtlarında vardı. Bu son NATO zirvesinde YPG’yi, PYD’yi, FETÖ’yü NATO’nun kayıtlarına girdik.

Dedik ki, ‘Bu bizim kırmızı çizgimizdir, FETÖ’yü, PYD’yi, YPG’yi terör örgütü olarak gireceksiniz, aksi takdirde bizden olur alamazsınız’. Ve girdiler, olay bu. Güney sınırları boyunca kurmakta olduğu güvenlik koridorunu sabote edenlerden yerli ve milli bir şey çıkmaz. Ekonomimize yönelik tehditler karşısında uygulamaya geçirdiğimiz programı anlamaya çalışmayanlardan yönetici olmaz.

Türkiye’nin kendini konumlandırdığı güçlü yeri görmezden gelenlerden feraset beklenemez. Yerli ve milli olmayanlardan bu ülkeye hayır gelmeyeceğini en iyi milletimiz bilir.

KYK borçlarıyla ilgili açıklama
Yaşadığımız diğer sorunların, küresel ve bölgesel krizler elbette bizi de etkiliyor. Hayat pahalılığı başta olmak üzere insanları sıkıntıya düşüren gelişmeler yaşıyoruz. Hiçbir sorunumuz çözümsüz değildir, hiçbir yük kalıcı değildir. Bay Kemal çıkmış, üniversiteli gençlerimizi, KYK ve onların burslara faiz yükü bindiriyormuşuz. Faizin en büyük düşmanı biziz. Allah nasip ederse ilk kabine toplantımızda bu konuyla ilgili açıklamayı toplantı sonrası yapacağız. Gençlerimizi faize kurban etmeyiz.

Enflasyona da kurban etmeyiz. Çalışmamızı yapıyoruz, kabine toplantımızdan sonra da gerekli açıklamayı yapacağız. Milletimizin sıkıntılarını, ülkemizin imkanlarını da en iyi biz biliyoruz Bay Kemal biz. Göreve geldiğimizde öğrencilerin aldığı burs 45 liracıktı. Bu harcı kaldıran kimdi? Biz kaldırdık. Ekonomide önceliğimiz milletimizin işine, aşına vererek kritik tercihte bulunduk. 31 milyona yaklaşan istihdam, sanayi, yıllık 250 milyar dolara yaklaşan ihracatımızla kesintisiz büyüyen bir Türkiye fotoğrafı ile karşı karşıyayız. Enflasyonu kontrol altına aldıkça bu tablonun güzelliği daha da iyi anlaşılacaktır.

İnşallah yakın gelecekte de ekonomik tetikçileri aynı akıbete düçar edeceğiz. Yeter ki hedeflerimizden kopmayalım, elimizdekilerin kıymetini bilelim. Kazanımlarımıza sahip çıkalım. Bozguncuların oyunlarına gelmeyelim. Çalışalım, çabalayalım, azmedelim, sabredelim. Onların korktuğu da Türkiye’nin 2023’de başaracak olmasıdır. Önümüzdeki 1 asır boyunca artık aynı fırsatı tekrar yakalayamayacaklarını çok iyi biliyorlar.

Biz Türkiye’yiz, biz Türk milletiyiz, biz kadim bir davanın hizmetkarlarıyız. Çünkü biz arkasında yüz milyonların duası, yanında 85 milyon kardeşi önünde aydınlık yolu olan ekibiz. Gerektiğinde yedi düvele meydan okuyarak, taşlı, dikenli, mayınlı yollardan geçerek, alın terimizi akıtarak, canımızı ortaya koyarak, kalbimizi açarak; ülke ve millet olarak bize büyük fedakarlık ve mücadelelerle geldiğimiz bu noktadan geri dönüş yoktur.

Biz bugün burada büyük ve güçlü Türkiye’nin inşaasını mutlaka tamamlayacağız diyoruz. 15 Temmuz kahramanlarımız başta olmak üzere cümle şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Fakat Cumhur İttifakı olarak bu yaz mevsiminde bizi yalnız bırakmadınız. Şimdi önümüzdeki yıl malum seçimler var. Çok çalışacağız, çok gayret edeceğiz. Cumhur İttifakı’nın inşallah bu seçimlerden zaferle çıkacağına ben inanıyorum.

Bahçeli, 15 Temmuz anmasında konuştu: Az kalsın Türkiye Cumhuriyeti tarih sahnesinden silinecekti; sayın Erdoğan’ı tanıtınız, anlayınız, anlatınız

Anmaya katılan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli kürsüye çıkarak açıklamalarda bulundu.

Bahçeli’nin açıklamaları şöyle:

“2016 yılının 15 Temmuz’unu bu övüncün beratı ve belgesidir. Nice ateş çemberleri yararak bu günlere ulaşıldı. Nice badirelere direnç gösterilerek bu cennet vatana leke düşürülmemiştir. Tam 6 yıl evvel az kalsın Türkiye işgal edilecekti. Az kalsın emek emek bu günlere gelen şehidin göz nuru olan Türkiye Cumhuriyeti tarih sahnesinden silinip gidecekti. Nitekim tehlike bu kadar ileri noktadaydı. Hamd olsun milletimizin iftihar edilecek feraset ve fedakarlığı sayesinden teröristler hak ettiği tepkiyi görmüşlerdir. Milli birlik ve dayanışma ruhu FETÖ durdurmuş, hesaplarını boşa çıkarmıştır. Uzun zamandır özleminin çektiğimiz kardeşlik ve yardımlaşma duygusu ayağa kalkarak uçak ve helikopterlerin önü perdelenmiş son aşamada imha etmiştir. FETÖ pusu kurmuş tuzağa çekmiştir. Demek ki soysuz ve kansızlar vatanı koruyoruz bahanesiyle alt yapı oluşturmuşlar. Müdahale için uygun zamanı kollamışlar. FETÖ hem ordumuza sızmış, hem de devletin kılcal damarlarına nüfuz etmiştir. Birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirmemiz tarihi zorunluluk olduğu şu günlerde yeni tartışmalara kapı aramalar, eski defterin sayfalarını kaldırmak bize göre anlamsızdır. 15 Temmuz’dan ibret almak ve ders çıkarmak lazım. Siyasi düşüncesi parti aidiyeti ne olursa olsun herkesin ortak hassasiyeti, gayesi Türkiye’nin varlığı ve bağımsızlığı üzerinde mutabakat sağlamak olmalıdır. Devletin birliği ve bekası her türlü siyasi angajmanın önündedir. Bu kadar etrafımız kuşatılmışken, siyasi kamplaşma ve çekişmeler en çok uzak durmamız gereken mayınlı alanlardır. Türk milleti 15 Temmuz akşamından itibaren ayrım gözetmeksizin nasıl kucaklaştıysa, meydanlarda demokrasinin namusunu müdafaa ettiyse ülkenin istiklal ve istikbalini aynı şekilde müdafaa edecektir. İnancım bu duruş beklentim bu şekildedir. Siyasi ve ideolojik aidiyet ne olursa olsun her vatandaşımız Türk milleti kimliğinde buluşmalıdır.” diye konuştu.

“Türkiye kimsesiz ve metruk bir ülke değildir. Ve Türkiye asla zillete düşmeyecektir.”
Türkiye’den yana olanlarla Türkiye’nin karşısında duranların mücadelesinin bitmeyeceğini belirten Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti:

“Kaldı ki 15 Temmuz gecesi başkentine ateş yağan bir ülkenin milletin başka bir seçeneği yoktur. Bunu görüyor inanıyoruz. Milli beka ve huzurun yüceltilmesi amacına hiçbir tereddütte kapılmaksızın gönülden bağlılığa gelecek nesiller adına zor ancak onurlu bir hizmeti yerine getirmeyi hak edecek şekilde donanım ve hazırlığa ikbale değil, istikbale hazırlanan karakter onuruna, iç ve dış mihraklarla karanlık ilişkinin olmadığı aydınlık ve tertemiz bir yapıya sahip büyük bir milletiz, Türkiye Cumhuriyetinin bizatihi kendisiyiz. Cumhur İttifakı’yız. Türkiye ve Türk milleti karşısında toplanan sıralanan odaklarla can pahasına olsa mücadeleden kaçınmayız. Bu kapsamda Türkiye’mizin bu günkü hassas ortamda, siyasi çetele tutmayız, çıkarlarımızı düşünmeyiz. Aksini yapanları da hoş görmeyiz. Bunu yapanlara da zillet deriz, elimizin tersiyle iteriz. Ganimet avcılığı yapmak için devreye girenlere karmaşadan mal kaçırmaya çalışanlara, gizli gündemle yatırım yapanlara bunların oyununu çatır çatır bozarız. Türkiye kimsesiz ve metruk bir ülke değildir. Ve Türkiye asla zillete düşmeyecektir.”

“Tarihimizde hiç görünmemiş ne varsa 15 Temmuz gecesi 16 Temmuz sabahına kadar vuku bulmuştur.”
“Türkiye’nin ihtiyacı farklılıkları kaşıyan değil, birleştiren, ayrılıkları kışkırtan değil kucaklayan millet kimliğinde buluşturan, birliği ve düzeni bozmaya çalışanlara hak ettiği dersi veren bir iradedir.” ifadelerini kullanan Bahçeli, şunları kaydetti:

“2023 yılında daha çok müessir ölçüde yarınları inşa ve ihya edecektir. Biz Türk milletini yaşatma konusunda ant içmiş, ecdada ve tarihe söz vermiş vatan sevdalısıyız. 15 Temmuz gecesi uçak uçurup, helikopter gezdirenler o alçaklara methiye düzenler, onların haçlı işbirlikçisidir. Bu maşaları tutanlar kanlıdır. Türk milletinin ebedi düşmanlarıdır. Tarihimizde hiç görünmemiş ne varsa 15 Temmuz gecesi 16 Temmuz sabahına kadar vuku bulmuştur. Güçlenip ortaya çıkmak için uygun zaman kollamıştır. FETÖ’cü teröristler Asya’nın Hristiyanlaştırılmasında görevlendirilmiş. İnsanlığın ve inancın yüz karalarıdır. Türkiye ile hesabı olan Türk milletinin tarihsiz kimliğinden rahatsız olan çevreler terörist başı güleni elinde tutmuşlar. FETÖ’cü terör çetesi kimin işine yarıyorsa, kimin hedefine uyuyorsa, onun tarafından silah gibi kullanılmıştır. Türk tarihinin farklı dönemlerinden nice darbe ve ihtilaller yaşanmıştır. Hiçbiri 15 Temmuz kadar bu milleti sarsmamış ve derin çatlak ve yarılmalara neden olmamıştır. 15 Temmuz işgal teşebbüsüdür. 15 Temmuzda TBMM bombalayan hainlerle 1920’lerde Söğüt’te ceddimiz Osman Gazi’nin türbesini tekmeleyen, haç atan barbarlar arasında en ufak bir fark yoktur. Üzerinde yaşadığımız topraklar tarih boyunca Türkün kanıyla sulanmıştır. Mensup olduğumuz millet asırlardan bu yana bağımsızlığa ve onura düşkün olmuştur. Rehavete kapılmayacağız, tehditlere kulak asmayacağız. Hem kardeşçe yaşayacağız, hem de birbirimize saygı duyup hoş görü ve uzlaşmayı canlı tutacağız. Bizim bizden başka dostumuz yoktur, bunu bileceğiz. 15 Temmuz’da millet kenetlendi, oyunu gördü ve oyuncuların maskesini düşürdü. Bu birlik mutlaka korunmalıdır. Vatan bayrak ve mukaddesat ortak paydasında Türkiye’nin şeref ve haysiyetini savunmak hepimizin milli görevidir. İster FETÖ, ister kanlı işbirlikçisi PKK, PYD; isterse aynı karanlık yolun diğer işbirlikçileri olsun Türkiye’yi geçemeyecek Türk milletini yenemeyeceklerdir. Bir olalım, Türkiye’nin milli dava istiklaline bağlı kalalım. Türk milleti dünya döndüğü müddetçe bu vatanda varlığını muhafaza edecektir. Cumhur İttifakı hissesine şehadet düşse bile bunu seve seve üzerine düşeni yapacaktır. “

“Süper güç Türkiye’ye cumhurla vasıl olalım”
Bahçeli, şunları kaydetti:

“Demokrasi dışı arayışların kaynağı ülkenin kötüye gittiğine sistemin rayından çıktığına dair temelsiz kaygılar oluşturmuştur. Yıllardır birbirini besleyen güç aktaran döngüyle önce ekonomik kriz, sonra toplumsal bunalım, yönetim istikrarsızlığı talihsiz bir çark olarak milletimizin demokrasimiz üzerinde dönüp durmuştur. Siyasetçiden ümidi kesenlerin, milletle kucaklaşamayıp yönetimden uzak kalanların en büyük arzusu demokrasiyi baypas ederek iktidara gelebilmek olmuştur. Bu sebeple demokrasinin işlediği dönemlerde bile olağanüstü beklentiler eksik olmamıştır. Duygu ve niyetlerinin sürekli sıcak tutan ara rejim hevesliler arayışlarını sürdürerek ülkemizin talihsiz bir gerçeği olarak günümüze kadar gelebilmişlerdir. Anti demokratik eğilimlerin önünü kesmek, çözümü siyaset içinde görenlerin en önde gelen sorumluluğudur. Biz bu sorumluluğun idrakindeyiz. Türk milletini sıçratmanın hedefindeyiz. Allah’ın izniyle de başaracağız. Çağrımız birlik ve dirliğidir. Çağrımız milli birlik ve huzurlu yarınlaradır. Her yöremizi kardeş bilen herkesle omuz omuza varız, buna hazırız milletin oyunlarını bozmak için tetikteyiz. Bizim birbirimize çok ihtiyacımız vardır. Bizim ülkemizden başka yerimiz yurdumuz yoktur. Daha fazla kaynaşalım, safları daha sıkı tutalım. Türkiye’nin karşıtlarının bizi içine çekmeye çalıştıkları cendereye mahkum etmek istedikleri dar boğaza hep birlikte direnelim. Süper güç Türkiye’ye cumhurla vasıl olalım.”

“Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı tanıyınız, anlayınız, anlatınız”
“Bu aziz vatandan başka yurdumuz yoktur. Saflarımızı sıkı tutalım.” diyen Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:

“Türkiye karşıtlarının cenderesine dar boğaza direnelim. Türkiye ve Türk milleti sonsuzlukla buluşsun. Silah yoluyla değiştirmeye çalışanların senaryolarını yırtıp atmak için bir olalım. Doğrulalım ayağa kalkalım. Hainleri güldürmeyelim. Bağımsızlığımızın sembolü al bayrak altında toplanalım. Gün dayanışma günüdür. Büyük düşünme istikbalimize sahip çıkma günüdür. Aziz İstanbullular bu memleketin evladı olarak diyorum, yanlış anlamayız. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı tanıyınız, anlayınız, anlatınız.”

Paylaş