Akşener’den milletvekillerine “yolsuzlukla mücadele için yasa teklifi” talimatı

Akşener’den milletvekillerine “yolsuzlukla mücadele için yasa teklifi” talimatı

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Yolsuzlukların, yoksulluğun olmayacağı ülkeyi biz hallederiz” ifadesine sert bir dille tepki gösterdi. “İnsan rakibi de olsa insan muhataplarında biraz ciddiyet biraz zeka arıyor, ama maalesef bulamıyoruz. İnanın İyi Parti olarak bu vasatlıktan çok muzdaribiz” diyen Akşener, “Çözemezsin Sayın Erdoğan, çözemezsin. Çünkü rüşvet de yolsuzluk da bizzat senin eserin” dedi.

“Ben lafa değil icraata bakarım. Eğer zerre samimiysen biz sonuna kadar varız. Buyur hodri meydan” diyen Akşener, İyi Parti’nin milletvekillerine “yolsuzlukla mücadele için yasa teklifleri” vermeleri talimatı verdi. Akşener, “Madem yolsuzluğu halletmeye niyetlisin o zaman ne kadar samimisin görelim bakalım. Yine arazi olacaksanız olmaz. Onun için şimdiden uyarıyorum millete yolsuzluğu çözeceğim diye vadedip yasa tekliflerimize hayır oyu veren yalancıdır utanmazdır yüzsüzdür” diye konuştu.

Erdoğan’ın yurt dışına çıkmak isteyen gençlere yönelik kullandığı “süfli sebepler” ifadesini de hatırlatan İyi Parti lideri, “Bu ülkenin cumhurbaşkanı olarak çıkıp kendi gencine aşağılık dedin ya sana yazıklar olsun. Cumhuriyetimizin ve devletimizin kurucu gücü ve ebedi koruyucusu olan gençlere her şeyi fazla gören bu zavallı zihniyete yazıklar olsun. Milletine sövmeye utanmayan bu yönetim anlayışına yazıklar olsun” diye çıkıştı.

“Sevgili gençler şimdi bana diyorlar ki sen bu gençlere ne vadediyorsun? Ben size haklı ve gerçek bir itirazı vadediyorum. Çünkü itiraz hakkı olmayan bir milletin yok olmaya mahkum olduğunu ben ve arkadaşlarım çok iyi biliyoruz” diyen Akşener, gençlere, “İnadına Türkiye’den gitmeyin inadına, inadına vatanınızda kalın, inadına birlikte itiraz edelim, gelin birlikte mücadele edelim. Gelin kahrolsun istibdat yaşasın hürriyet diyelim. Toparlanın hiçbir yere gitmiyoruz birlikte itiraz ediyoruz!” diye seslendi.

Akşener konuşmasına başlamadan önce İyi Parti’ye katılan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski doktoru ve 22. Dönem AKP Balıkesir Milletvekili olan Turhan Çömez’in rozetini taktı.

Akşener’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Zorluklar çekilen günlerin artık sonuna geliyoruz, bu haram düzenine dur diyeceğimiz güne bir hafta daha yaklaştık. Herkes gönlünü ferah tutsun, iyi parti iktidarına bir hafta daha yaklaştık. İktidarın başındaki kişi artık iyice saçmalıyor da bunu oradan anlıyoruz. Öyle yalanlar söylerler ki kendileri de inanmakta zorlanırlar. Aynı Sayın Erdoğan’ın son zamanlarda yaptığı gibi; ‘Yoksulluğun olmayacağı bir ülkeyi biz yaparız’ dedi. Fıkra bu kadar. Beş kere dinledim aynen böyle dinledi. Bay Kriz krizi yolsuzluğu engellemenin hazırlığı içindeymiş, ne zaman? İktidarının 20. yılı biterken. İnsan rakibi de olsa insan muhataplarında biraz ciddiyet biraz zeka arıyor, ama maalesef bulamıyoruz. İnanın İyi Parti olarak bu vasatlıktan çok muzdaribiz. Çözemezsin sayın Erdoğan çözemezsin çünkü rüşvet de yolsuzluk da bizzat senin eserin. Bir iktidarın 20 yılın sonunda böyle bir vaatte bulunması düpedüz aymazlıktır. Ülkede yolsuzluk ve rüşvet sorunu varsa sen 20 yıldır hiçbir şey yapmadığın için var.

“Çözmek mi istiyorsun işte sana fırsat”
Görevi çiftçiyi ayakta tutmak olan Ziraat Bankası’ndan kredi alıp tek kuruş ödemeden medya imparatorluğu satın alanlar var. Çözmek mi istiyorsun tek bir hareketin yeter. Mesela SPK üzerinden şirketleri haraca bağlayan vekil var. Çözmek mi istiyorsun bir talimatın yeter, al sana yolsuzluk çömez de görelim. Elini tutan mı var! Mesela eşine şirket kurdurup kendi bakanlığına dezenfektan satan kendi bakanın var hesap sorsana kardeşim. Çözmek mi istiyorsun işte sana fırsat.

Milletvekillerine “yolsuzlukla mücadele için yasa teklifi” talimatı, Erdoğan’a çağrı: Eğer zerre samimiysen biz sonuna kadar varız
“Sayın Erdoğan, elinde türlü imkan var ama sen hâlâ laf kalabalığı yapıyorsun. Yalanlarınla çalınan minareye kılıf dikiyorsun. Senin işin minarenin yerinde kalmasını sağlamak. Neymiş yolsuzluğu engelleyecekmiş. Ben lafa değil icraata bakarım. Eğer zerre samimiysen biz sonuna kadar varız. Buyur hodri meydan. Hatta sen hiç zahmet etme yorulma ben buradan milletvekili arkadaşlarıma, Birol Aydemir’e Ümit Özlale’ye Erhan Usta’ya ve gıcıkların şahı bütün milletvekillerine “yolsuzlukla mücadele için yasa tekliflerinizi bir bir meclise getireceksiniz” talimatı veriyorum. Madem yolsuzluğu halletmeye niyetlisin o zaman ne kadar samimisin görelim bakalım. Yine arazi olacaksanız olmaz. Onun için şimdiden uyarıyorum millete yolsuzluğu çözeceğim diye vadedip yasa tekliflerimize hayır oyu veren yalancıdır utanmazdır yüzsüzdür.

“Enflasyonu nasıl üşüreceğini tane tane özetleyeceğim”
“Biz senin sözlerine zaten inanmıyoruz da sen kendi sözlerine gerçekten inanıyor musun? Sen faizleri düşürürken bu bankalar kâr rekorlarını nasıl kırıyor sana zahmet onu da anlatsana. Hani çözümleri konuşalım diyorsun ya bak sana enflasyonu nasıl üşüreceğini tane tane özetleyeceğim.

“Utanç verici sansür yasası” tepki: Hürriyetimize vurdukları prangaların ağır yükünü taşıyoruz
“AK Parti iktidarının beceriksiz yönetim anlayışı hayatımızın her alanında derin yaralar açmaya devam ediyor. Hürriyetimize vurdukları prangaların ağır yükünü taşıyoruz. AK Parti iktidarı yüzünden Meclis’imiz milletimizin iradesine karşı yapılan büyük bir ayıba şahitlik ediyor. Utanç verici sansür yasasının maddeleri maalesef birer birer geçiyor. Bu kahredici istibdat yasasına el kaldıran her bir kişiyi vekili oldukları aziz milletimizin vicdanına havale ediyor ve buradan açıkça ilan etmek istiyorum. Ne yaparsanız yapın hakikati yalanlarınızla değiştiremeyecek, bu milleti susturamayacak, sindiremeyeceksiniz. Ne yaparsanız yapın korkuyla yasaklarla baskıyla bu ülkeyi yönetemeyeceksiniz. Çünkü kaçırdığınız çok önemli bir gerçek var o da insanımızın ekmek kadar hürriyete de ihtiyacı olduğu gerçeği. Ne yazık ki AK Parti’nin devri iktidarında milletimiz bugün hem açlıkla hem de istibdatla sınanıyor. Hem hakaretle hem de iftirayla karşılaşıyor.

“Bugün geldiğimiz noktada devlet milletten tecrit ediliyor”
“AK Parti’nin iktidarında bugün milletimiz hem açlıkla hem istibdatla sınanıyor! 20 yıl iktidarda kaldılar ama Türk devletinin kerim yönetim anlayışından nasip alamadılar. Bu kadim anlayışa göre vatandaşın devletten 3 beklentisi vardır; hak ve hürriyetin teminat altına alınması, sosyal adalet ve sosyal güvenliğin sağlanması, iç ve dış barışı sağlayan bir otorite oluşturması. AK Parti bu temel beklentileri sağlayamadı. Sağlamak için zerre niyeti olmadığını gösterdi. Bugün geldiğimiz noktada devlet milletten tecrit ediliyor. AK Parti iktidarı her zaman Türkiye Cumhuriyeti’ne fethedilmesi gereken bir ülke gibi baktı, bu ülkenin kendi ülkesi olduğunu unuttu. Kendisiyle aynı düşünmeyenler, terörist, vicdansız, şükürsüz oluyorlar.

“Kimse, tarihin her döneminde aziz olan Türk milletinden bir teba çıkaramadı, çıkaramayacak”
“Sayın Erdoğan, saray hayatının şaşalı etkisiyle birlikte kendi vatandaşını hesap vermesi gereken, söz dinlemesi gereken, susması gereken bir teba olarak görmeye başladı. Kimse, tarihin her döneminde aziz olan Türk milletinden bir teba çıkaramadı, çıkaramayacak.

Sırf karşı mahalleden gördüğü için bu milletin annelerine ablalarına sürtük dedi. Peki tüm bu utanç sayın Erdoğan’a yetti mi? Maalesef yetmedi. Kadınların omuzlarında yükselen cumhuriyetimizi kadınların namusuna dil uzatarak ezmeye çalışan Sayın Erdoğan bu kez de yeni, düşman kuvvet olan cumhuriyetin esas sahibi siz gençlerimizi çekti. Zaten şimdiye kadar gençlerimizin beklentilerini hiç anlayamamıştı. Onların taleplerini hiç görememişti. Burada bir parantez açmak isterim andımız kaldırıldı bu ülkede. Ben öğretmenlikten geliyorum. O andımızın çocuklarımıza okutulmasının nasıl bir ruh hali o ilkokuldan itibaren yarattığını biliriz dimi .Kaldırıldı. Bu ülkede tık çıkmadı. Sayın Koncuk gitti mahkemeye verdi sonuçta mahkeme bu kararı bozdu. İşte iyi partinin vekillerinin en büyük özelliği budur. Haksızlık karşısında dururlar bu ülkenin birlik beraberliğine yapılan saldırıların karşısında dururlar. Bütün arkadaşlarıma tek tek teşekkür ediyorum. Özgürlük istiyorlar diye çapulcu demişti haklarını arıyorlar diye gençlere terörist demişti , iş bulamıyorlar diye şımarık demişti .Şimdi de 20 yıldır yönettiği Türkiye’de nefes alamadıkları için gençlerimizi “süfli” yani aşağılık heveslerin peşinden gitmekle suçluyor. Sayın Erdoğan’ın aşağılık heveslere kapılmakla suçladığı yurt dışında yaşayan bir gencimizden mesaj var.

“Bu ülkenin cumhurbaşkanı olarak çıkıp kendi gencine aşağılık dedin ya sana yazıklar olsun”
“Sayın Erdoğan bak ben sana söyleyeyim gençlerimizin hevesleri hiç de aşağılık değil ama sen gözünü bürüyen kibir yüzünden önünü göremez olmuşsun. Kendini o kadar çok sevmişsin ki bu vatanın evlatlarına duyduğun sevgiyi kaybetmişsin. Gençlerimiz öz vatanlarını keyfinden terk etmiyor. Yeterince çalışırsam başarırım inancını kaybettikleri için gitmek istiyorlar. Adeta bir açık hava hapishanesine mahkum edildikleri için gitmek istiyorlar. Dünyadaki akranları hayatlarını doyasıya yaşarken kendi harçlıklarını biriktirip ülke ülke gezebilirken, bir araba almak için devlete üç araba almak gerekmezken, ilk işlerine girer girmek kendi evlerine çıkabilirken, Türk gencinin kaderi ona reva gördüğünüz 10 metrekarelik odasında kara kara düşünüp Youtube’dan yabancı akranlarının mutlu hayatlarını izlemek midir? Sizin gözünüzde Türk gencinin bir Amerikan genci kadar değeri yok mudur? Senin lüks şımarıklık saydığın şeyler süfli diyerek horladığın mutlu ve huzurlu bir hayata dair talepler gençlerimizin en temel ihtiyaçları. Ayrıca tut ki lüks olsun Türk genci her şeyin en iyisini hak etmiyor mu? Bu ülkenin cumhurbaşkanı olarak çıkıp kendi gencine aşağılık dedin ya sana yazıklar olsun. Cumhuriyetimizin ve devletimizin kurucu gücü ve ebedi koruyucusu olan gençlere her şeyi fazla gören bu zavallı zihniyete yazıklar olsun. Milletine sövmeye utanmayan bu yönetim anlayışına yazıklar olsun. Ak Parti iktidarının Türkiye’ye vereceği hiçbir şey kalmadı.

“100 yıl sonra yeniden ortaya çıkan bir cumhuriyet nesli var”
“Cumhuriyetimizin o zor günlerinde gençlerini okuyup vatanlarına hizmet etsinler diye ‘sizi birer kıvılcım olarak gönderiyorum alevler olarak geri dönmelisiniz’ diyen bir cumhuriyet vardı. Ne yazık ki bugün milletin birikimleriyle okuyup en iyi okullardan mezun olan gençlerimizi içeri tıkmak için her bahaneye başvuran, hapsedemediklerinin de vatanlarından gitmesi için uğraşan devlet postuna bürünmüş zavallılar var. Ancak nasıl ki o gün dünyanın sessizliği karşısında Türkiye’de konuşan, savunan ve inanan bir cumhuriyet nesli çıktıysa, bugün de dünyanın Z kuşağı dediği, ama aslında Türkiye’de 100 yıl sonra yeniden ortaya çıkan bir cumhuriyet nesli var. Selam olsun her birine.

Gençlere seslendi: Ben size haklı ve gerçek bir itirazı vadediyorum
“Sevgili gençler şimdi bana diyorlar ki sen bu gençlere ne vadediyorsun? Ben size haklı ve gerçek bir itirazı vadediyorum. Çünkü itiraz hakkı olmayan bir milletin yok olmaya mahkum olduğunu ben ve arkadaşlarım çok iyi biliyoruz. çünkü itirazın kurutuluşa giden ilk adım olduğunu biz 1919 ruhundan biliyoruz. Bu eğri düzenin hayatınızda ne kadar derin yaralar açtığını biliyoruz. İnadına Türkiye’den gitmeyin inadına, inadına vatanınızda kalın, inadına birlikte itiraz edelim, gelin birlikte mücadele edelim. Gelin kahrolsun istibdat yaşasın hürriyet diyelim. Bilin ki benim tek bir dileğim var bu memlekete hizmet etme amacımın daha da ötesinde ahirette hesap verebilmek istiyorum, son ana kadar elimden geleni yaptım diyebilmek istiyorum. Toparlanın hiçbir yere gitmiyoruz birlikte itiraz ediyoruz!

Paylaş