Kılıçdaroğlu: Türkiye’nin gerçek gündemi aslında pahalılık

Kılıçdaroğlu: Türkiye’nin gerçek gündemi aslında pahalılık

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘yeni anayasa’ açıklamasına ilişkin olarak, “Bunlar doğrudan doğruya gündemi değiştirmeye yönelik. Meclis’te çoğunluğu bulamayacakları neredeyse kesinken, milleti meşgul ediyorlar. Anayasadan önce zihniyetlerin değişmesine ihtiyaç var.” değerlendirmesini yaptı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ortak açıklama yaptı.

“Türkiye’nin gerçek gündemi aslında pahalılık”

Kılıçdaroğlu yeni anayasa tartışmalarına yönelik olarak, “Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yok. Belli konularda farklı düşünebiliriz ama ortak çabalarımız var. Türkiye’nin gerçek gündemi aslında pahalılık. Türkiye’nin bu kutuplaşmadan çıkması lazım. Bu tartışmayı başlatabilmeniz için öncelikle var olan anayasaya uymanız gerekir. Biz mevcut anayasaya uymayan bir kişinin davetine nasıl güveneceğiz? AYM’nin kararlarının uygulanmadığı bir ülkedeyiz biz. Hak arama ve adalet kavramı üzerinden yeni bir düşünceyi, zihniyet değişikliğini gerçekleştirmek zorundayız. Erdoğan bunu kabul eder mi? Edeceğini sanmıyorum. Önemli olan var olana uyacaksınız ve onu mükemmel hale getireceksiniz. Yasalara saygılı olmamız lazım, hukukun üstünlüğüne inanmamız lazım” dedi.

“Şu aşamada bir ittifak da ittifak arayışı da söz konusu değil”

Kılıçdaroğlu, “Yasalara göre kurulan bütün siyasi partiler zaman zaman bir araya gelmek, konuşmak durumundadırlar. Demokrasinin gereği budur zaten. Bir siyasi partiyi düşmanlaştırmak doğru değildir. Düşmanlaştırmak demokrasiye karşı çıkmak demektir. HDP bir siyasi partidir, bizimle görüşmek isterse görüşürüz. Düşüncelerimizi paylaşırız. Onlar ayrı parti, biz ayrı partiyiz. Şu aşamada bir ittifak da ittifak arayışı da söz konusu değil.” diye konuştu.

“Yarın çocukların yüzüne nasıl bakacak?”

Kılıçdaroğlu, “Bütün evlatlar bizim evlatlarımız. Çok iyi koşullarda yetişmelerini isteriz. Atama doğru değildir. Orada hocalar, öğrenciler, mezunlar karşı çıkıyor. Kimse rektörle çalışmak istemiyor. Olmuyorsa ayrılırsınız, gerginliğe ortam hazırlamazsınız. O görevde olmak ne katacak size? Herkesin reddettiği bir görevde olmak size ne katacak? Hepimizin oturup sağduyu ile düşünmesi lazım. Öğrenciler ne yaptılar Allah aşkına? Toplantı ve gösteri yaptılar. Anayasal hak. Bir büyüklük yap, ayrıl. Yarın çocukların yüzüne nasıl bakacak? Bu çocuklara ben memleketimizin evlatları dedim. Terörist diyorlar, suç. Bir kişinin terörist sayılabilmesi için mahkeme kararı lazım. Dava açılırsa tazminat ödemek zorundalar. Gençler bazen bizim düşündüğümüzden aşırı hareketler de yapabilirler. Bizim bunu anlayışla karşılamamız lazım.” ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:

“Boğaziçi Üniversitesi kayyım olan rektörü kime inanarak 6 ay demiş acaba? Bunu söylemek bile zaafiyet işaretidir. Rektör kendisini atamayla gelen bürokrat olarak görüyor. Rektörlüğü, akademik dünyayı bilmiyor.

Bu kadar dünyadan kopuk birinin Boğaziçi Üniversitesi gibi bir üniversiteyi yönetmesi zaten mümkün değil. Kendi tabi olduğu hukuku bilmiyor. Allah akıl fikir versin.”

AYM’nin Berberoğlu kararı

AYM kararının uygulanmaması söz konusu. Anayasada açık net hüküm var. Yasama, yargı, yürütmeyi bağlar bu kararlar. Emredici hüküm.

Erdoğan’ın kapalı ortamlarda toplantı yapması, kutlanması da trajikomik bir durum.”

“CHP’nin kurucu kadroları belli”

CHP’nin kurucu kadroları bellidir. Geçmişte görev yapan kadroları da bugünkü kadroları da bellidir. Hiç kimse CHP’nin kurucu değerlerinden vazgeçtiğini düşünemez. CHP’yi CHP’lilerin seçtiği kadrolar kadrolar yönetiyor.

HDP’li bir kişi TBMM’yi yönetiyorken beyefendiler rahatsız olmuyor da HDP bir parti olarak bizi ziyarete gelince mi rahatsız oluyorlar?

“Onların yargıçları beni tazminata mahkûm edebilirler, hiç önemli değil”

Tank Palet’te naparsa yapsın ben haklıyım. Ordunun en önemli fabrikalarını peşkeş çekti. 1 kuruş almadı, bedava verdi. Onların yargıçları beni tazminata mahkûm edebilirler, hiç önemli değil. Tarih beni haklı çıkaracak, onları da mahkûm edecek. Akıllı bir adamsa görevi bırakır, çoluk çocuğuna hesap vermek için bırakır. Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan kişi iktidarımı nasıl korurum diye bir arayışa giriyorsa baştan kaybetmiştir. Kendisini ve koltuğunu düşünür. Bizim kendisini ve koltuğu düşünen değil ülkeyi düşününe ihtiyacımız var. Temel hedefimiz de bu zaten.

“Kutsallarımız bizim için önemlidir”

Kutsallarımız bizim için önemlidir. Hepimiz toplumun kutsal değerlerine saygı göstermek zorundayız. Orada bir provokasyon var. O tabloyu yere atan, fotoğrafını çeken ve servis eden kişi provokatördür, onun bulunması lazım.

Bu tablo halkımızın kabul edeceği bir tablo değil. Siyaset, rektörü istememek ayrı bir şeydir, bu provokasyondur, bu provokasyon birilerinin desteği ve önerisiyle yapılmıştır.

Karamollaoğlu, Erdoğan’ın geçmişte öğrencilere söylediklerini hatırlattı: Çok şiddetli ifadeler kullanmış
Boğaziçi eylemleriyle ilgili açıklama yapan Karamollaoğlu, “Ben sadece şunu söylemek istiyorum, Sayın Erdoğan’ın 2000’li yılların başında gençlere yönelik birkaç tane konuşması var; ‘Direnin, pes etmeyin hangi baskı yapılırsa yapılsın, hakkınızı arayın’ diye. Çok şiddetli ifadeler kullanmış. Bence onu tekrar tekrar gündeme getirip kendisinin de geçmişteki söylemlerini dinlemesine ihtiyaç var” görüşünü savundu.

“Anayasadan önce zihniyet değişikliğine ihtiyaç var”

Karamollaoğlu, “Bir diyaloğun, hangi niyetle yapılırsa yapılsa iyidir. Farklı görüşlerde, kanaatlerde bulunan siyasi parti yöneticilerinin meseleleri görüşebilmeleri ilk ve en önemli adımdır. Birbirlerine hakaret edeceklerine, meseleleri görüşebilmek Türkiye’nin problemlerini çözebilmekte en önemli adım. Bundan dolayı hangi niyetle yapılırsa yapılsın, bize gelen isterse AK Parti olsun ister HDP olsun, onlarla da oturup bu meseleleri görüşmeyi işin tabiatı olarak normal karşılıyoruz. Burada esas olanı, zihniyetler. Anayasadan da diğer yasalardan da zihniyetlerin değişmesine ihtiyaç var. Ondan sonra yasalarda değişiklik yapabilirsiniz ama zihniyet değişmeden hiçbir görüşmenin de faydası olmaz. düşüncesini dile getirdi.

Karamollaoğlu, şunları kaydetti:

“Osman Öcalan’ın seçimler esnasında, aranan bir insanın TRT’de nasıl konuşturulduğu gündeme gelmedi. Bu tip meselelere değinirken çifte standarttan biraz kaçınarak yaklaşmak gerek kanaatindeyim. Biz hiçbir zaman teröre bulaşmış olan kesimleri aklayacak bir ifade kullanmadık, kullanmayız. Hiçbir zaman, teröre bulaşmış insanlarla bir araya gelmedik.”

Yeni anayasa tartışması

“Bunlar doğrudan doğruya gündemi değiştirmeye yönelik. Meclis’te çoğunluğu bulamayacakları neredeyse kesinken, milleti meşgul ediyorlar. Yönetmeliklerde yapılacak değişikliklerden önce zihniyet değişikliğine ihtiyaç var, zihniyet değişmeden hiçbir şeyin değişmesi mümkün değil.”

Paylaş