Kılıçdaroğlu: Doğruları söylediğim için benden korkuyor, doğrulardan korkuyor

Kılıçdaroğlu: Doğruları söylediğim için benden korkuyor, doğrulardan korkuyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “HDP ile bir ittifakımız yok, ittifak olsa söyleriz” dedi. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın en çok kendisinden korktuğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Emin olun korkuyor benden. Doğruları söylediğim için korkuyor, doğrulardan korkuyor” ifadesini kullandı.

Kemal Kılıçdaroğlu, Twitch’te, Jahrein adıyla bilinen Ahmet Sonuç’un sorularını yanıtladı.

Kılıçdaroğlu, “HDP ile ittifak içinde misiniz, sizin için ne ifade ediyor?” sorusuna “İttifak içinde değiliz. Bir ittifakımız var, ittifakı oluşturan partiler Demokrat Parti, Saadet Partisi, İyi Parti, biz. Adına Millet İttifakı diyoruz. HDP ile ittifak olsa deriz ‘ittifak içindeyiz’ diye” dedi.

Jahrein’in “Gizli bir ittifak mı var, öyle deniyor?” sorusuna da yanıt veren Kılıçdaroğlu, “Böyle bir şey yok. HDP’yi düşmanlaştırıyorlar. Sonra ‘CHP’ye oy vermeyin, gizli kapaklı iş yapıyorlar’ diyorlar. Niye gizli kapaklı? HDP bir siyasi parti, Meclis’te grubu var, başkanvekili var… Siz bir partiyi yasadışı ilan edemezsiniz, bu doğru değil. Bir suçu varsa savcılık harekete geçer, terör örgütüyle irtibatlıysa gereği neyse yapar… Partilere saygı gösteriyoruz. Biz demokrasiyi savunuyoruz, her düşünce söylenir. Ama HDP ile ittifakımız yok” açıklamasını yaptı.

Kılıçdaroğlu, PKK’ya ilişkin kendisine yöneltilen bir soruya da, “PKK terör örgütüdür. Gara operasyonunda bölücü terör örgütü dedik biz. MSB, resmi internet sitesinde bölücü terör örgütü diyor, biz de öyle diyoruz. Terör örgütü adının anılmasını ister terör yaparak. Kınıyor muyuz, elbette. Terörü kim nasıl yaparsa yapılsın karşı çıkmak politikayı bırakın insani görevimizdir. Biz bölücü terör örgütüne binlerce şehir verdik” yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu, “CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı kim olacak” sorusuna da, “CHP’nin adayı yok şu anda. Biz bir ittifak oluşturduk. Cumhurbaşkanı adayını ittifakla oturup konuşmak zorundayız, aksi halde yanlış yaparız. Cumhur İttifakı’na benzer aksi halde. Orada bir kişi konuşuyor, herkes ona itaat ediyor. Millet İttifakı bu konuyu konuşmadı, gündeme gelmedi” dedi.

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en çok kendisinden korktuğunu söylerken, “Emin olun korkuyor benden. Doğruları söylediğim için korkuyor, doğrulardan korkuyor…” ifadesini kullandı.

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in videolarına karşı Erdoğan’ın sessiz kaldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Erdoğan hiç konuşmuyor. Sanki Erdoğan bu ülkeyi hiç yönetmiyor. Nerede bu adam?” diye sordu.

Kılıçdaroğlu yayının sonunda gençlere, “Size sözüm söz. Beraber bu ülkeyi gerçekten aydınlığa çıkartacağız. 6 ay içinde farklı bir Türkiye göreceksiniz. Bu ülkede özgürce yaşamayı göreceksiniz, özgürlüğü göreceksiniz” sözleriyle seslendi.

Kılıçdaroğlu, açıklamalarına şöyle devam etti:

“(Güçlendirilmiş parlamenter sistem tanımı) Cumhurbaşkanı tarafsız olacak. Parti liderlerine sorun olduğunda oturalım çözelim diyecek. Cumhurbaşkanı her türlü hakareti yapar, biz yapınca ‘hakaret ettiniz’. Ya parti liderisin ya Cumhurbaşkanısın.

Parlamento, yürütme organını denetler. 83 milyon vergi veriyor. Nereye gidiyor bu para? Sorarsanız hapiste olabilirsiniz. Bir baskıyla karşılaşabilirsiniz. Parlamento bunları sorgulamak zorundadır. Bunu Sayıştay yapar. Ama elini kolunu bağladılar. Parlamento güçlenmeli, yargı bağımsız olmalı. Güçler ayrılığı oluşturacaksınız. İrade tek kişide.

Parlamentoda bir kesim hesap komisyonu kurulmalı ve bunun başkanı ana muhalefet partisinden olmalı. İktidar olduğumuzda harcamaların hesabını vermek zorundayız. Siyasetçi hesap vermeyi görev kabul etmelidir. Çünkü ben vatandaşın parasını harcıyorum.

İktidar olacağız, siyasi ahlak konunu olacak parlamentoya sevk edeceğimiz ilk kanun.

(Sedat Peker videoları) O videolarla ilgili bilgiyi basın danışmanımdan alırım. Bir yerde ‘Kemal Kılıçdaroğlu ile ayrı dünyaların insanıyız görüşmedik’ demiş. Doğrudur. Bizim o dünyada işimiz yok. Soylu’nun, Peker’den 10 bin dolar aldığını söylediği siyasetçiyi açıklaması lazım.

Yer altı dünyasının elimine edilmesi lazım, olmamalıdır. Bu olağanüstü rant, para, uyuşturucu demektir. Kendi aralarında rant savaşı var, Erdoğan hiç konuşmuyor. Sanki Erdoğan bu ülkeyi hiç yönetmiyor. Nerede bu adam? İzmit limanında, Mersin limanında uyuşturucular bulunmuş, hiçbir dava açılmamış. Siyasetçiler bu yeraltı dünyası aktörleri tarafından satın alınmıştır demektir bu. Bu kirlilikten Türkiye’nin temizlenmesi lazım.

Sağlık Bakanlığı’nın pandemiyle ilgili açıkladığı sayılar gerçek değil. Vefat sayıları çok fazla. Defin işlemini belediyeler yapıyor, bulaşıcı hastalıklar ölümü verilerini aldığımızda çok farklı sayılar çıkıyor ortaya. Devlet dediğiniz kurum vatandaşa yalan söylemez, yoksa ortada devlet kalmaz.

(Pandemi döneminde siz olsaydınız sağlık çalışanları için ne yapardınız?) Çok sayıda sağlık kadrosu boş, dışarıda hemşireler, sağlık teknisyenleri işsiz. Bu boş kadroları pandemi döneminde doldururdum. Hem işsizliği azaltmak, hem daha güçlü hizmet için zorunludur. Biz ısrar ettik alın diye, az kadro aldılar ama hala boş kadrolar var.

Biz olsaydık nüfusun yarısından fazlası aşılanmıştı. Biz olsaydık herkes istediği maskeyi istediği yerden alabilecekti. Aşılamayla ilgili ister Çin olsun ister Almanya olsun doğrudan ilgili firmalarla anlaşma yaparak alabilirdik.

Doğrudan firmayla anlaşma yapmadılar, araya aracı koydular. Sağlık Bakanı açıklama yapıyor ‘Biz Sinovac’la doğrudan açıklama yaptık’. Biz sözleşmeyi bulduk, açıkladık. DMO yapmış anlaşmayı, Sağlık Bakanı yalan söyledi. Biontech ile de doğrudan anlaşma yapmadılar, en son anlaşmayı doğrudan yaptılar, Biontech de doğrudan yaptı. Şimdi de Sinovac ile doğrudan yaptılar. Ama neden sonra? Neden başta yapmadılar? Neden aracı girdi araya, niye birileri girsin araya? Bu kültürden neden vazgeçmiyorsunuz? Nüfusun yarısından fazlası aşı olurdu, bunu beceremediler…

Türkiye’deki sağlık örgütü Avrupa’nın en güçlü sağlık çalışanlarıdır. Biz bunu Cumhuriyet’e borçluyuz. Büyük özveri gösterdiler. Bir hemşire çocuğunu günlerce görmüyor. Sağlıkta şiddet hala var. Meslek hastalığı olmasını kabul ettiremedik. Yoğun bakımda çalışan hemşireye verdikleri 4 lira… İnsan utanır ya. Bunların yatacak yeri yok. Biz bunları düzelteceğiz.

Sevgili gençler, size sözüm söz. Beraber bu ülkeyi gerçekten aydınlığa çıkartacağız. 6 ay içinde farklı bir Türkiye göreceksiniz, “Ben Kılıçdaroğlu’nu istediğim gibi eleştiririm, başıma bir felaket gelmez, polis kapıma dayanmaz” diyebileceksiniz.

Bu ülkede özgürce yaşamayı göreceksiniz, özgürlüğü göreceksiniz.. İstediğiniz gibi tweet atacaksınız. Konsollarınızı daha ucuza alacaksınız, internete erişiminiz daha kolay olacak. Bir yıl içinde yurt sorununu çözeceğim. Yurdun her odasında geniş bant internet erişimi olacak. Her şeyi özgürlük alanınızı genişleterek yapacağım.

Çünkü siz bugünün ve geleceğin temelisiniz. Onlara hizmet etmek boynumun borcudur. Onlar öğrenme yaşında, ben onları anlamak zorundayım. Onların beklentilerine uygun politikaları büyütmek zorundayım. Onların beklentileri Türkiye’nin güçlenmesi, bunu yapmak zorundayız, kesinlikle yapacağım, sözüm söz.

Paylaş