Son 24 saatte Koronavirüs’ten 98 kişi hayatını kaybetti

Son 24 saatte Koronavirüs’ten 98 kişi hayatını kaybetti

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’de 98 kişinin daha yeni tip Koronavirüs (Covid-19) nedeniyle hayatını kaybettiğini ve 4 bin 747 kişiye daha tanı konduğunu açıkladı. Böylece Koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 1006’ya, vaka sayısı 47 bin 29’a yükseldi.

Bakan Koca, Bilim Kurulu toplantısının ardından yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgınının Türkiye’deki durumuna ilişkin açıklama yaptı. Koca, önümüzdeki 2 hafta sıkı tedbirlerin uygulanması gerektiğinin altını çizerken, TBMM’de görüşmeleri başlayan sağlık çalışanlarına şiddete ilişkin kanunla ilgili “Yasalar her seferinde caydırıcılıktan uzak kaldı. Sağlık çalışanına dönük şiddet, bunun toplum vicdanında karşılığı neyse o vicdanın dengi bir cezayla cezalandırılacaktır. Şiddete maruz kalması muhtemel her sağlık çalışanı bütün partilere eşit mesafededir” dedi. Koca, yasa tasarısının Meclis’ten oy birliğiyle geçmesini dilediklerini de belirtti.

Koca, pandemi hastalarıyla ilgilenen sağlık çalışanlarının tavandan ücret alacağını, diğer hekim ve çalışanların yüzde 50-75 dolayında bir prim alacağına ilişkin genelgeyi savunurken, “Şu daha büyük bir haksızlık olmaz mı; bir tarafta gece gündüz çalışan arkadaşımız, diğer taraftan hiç randevu verilip hasta bakmayan kişiyle aynı mı görülmeliydi?” ifadesini kullandı.

Dünyada neredeyse 40 ülkeye gönderilen yardımlarla ilgili de konuşan Koca, bugün İngiltere’ye gönderilen sağlık malzemelerinin N95 maske, cerrahi maske ve koruyucu tulum olduğunu açıkladı. İsrail’den de buna ilişkin bir talep olduğunu belirten Sağlık Bakanı, “Görüşmelerimiz devam ediyor. Ağırlıklı koruyucu malzemeler merkezli, önümüzdeki birkaç gün içinde şekillenmiş olur, bu konuda yardım etmek istiyoruz” şeklinde konuştu.

Koca’nın açıklamalarından satır başları şöyle:

“Sizden öncelikle şunu istirham ediyorum. Sözlerimi özellikle şahssınız için söylediğimi kabul edin. Bütün ülkemin dikkati şahıs şahıs bu sözlerde olsun istiyorum.

“Türkiye Cumhuriyeti’nin toplam sağlık personeli sayısı 1 milyon 61 bin 635’tir. Bunun 165 bin 363’ü doktordur. Bu görev başında olan bir sağlık ordusudur. Türkiye sağlığı öncelikli hizmet alanı olarak görmüştür. Yoğun bakım kapasitesinde Avrupa’nın en avantajlı ülkesiyiz, ülkenizin sağlık altyapısına güvenin.

“Ülkemiz virüsün dünyaya duyurulduğu 31 Aralık 2019’dan itibaren sözün bilimin ve bilim insanlarına bırakılacağı bir sağlık sorunu olarak ele almıştır. Hekimlerimiz, hemşirelerimiz ve bütün sağlık çalışanlarımız uzun fedakarlıklar isteyen nöbetler tutuyor. Onların bu cesaret dolu çabalarıyla 2 bin 423 hastamız iyileşip taburcu edildi. Sağlık ordumuzun hastalığı yenme konusundaki kararlılığına güvenin.

“Kendinizden uzak sandığınız halde taşıyıcı siz olabilirsiniz”

“Üzerinde konuştuğumuz bulaşıcı hastalık siz tedbir almazsanız bütün güvenleri boşa çıkaracak bir hastalıktır. Koronavirüs aradığı temas ortamını bulursa size kolayca bulaşacaktır. Bir sosyal ortama girdiğinizde sadece 2 kişi bir araya gelmiş olsanız bile sosyal mesafe koymazsanız virüsün size bulaşması için yeterli olabilir. Virüsü kesin olarak taşıdığı bilinenler tedavi altında, kimin taşıyıp taşımadığını bilemezsiniz. Virüs aradığı fırsatı hareketli ortamlarda buluyor, sosyal hareketliliği asgariye indirin. Kendinizden uzak sandığınız halde taşıyıcı siz olabilirsiniz. Hareketli günlere mola verin ve kararlı olun.

“Virüse karşı bir şey olmaz düşüncesi yanlıştır. Virüs bu güveni ilk fırsatta boşa çıkaracaktır. Toplum içinde tanısı konmamış hastalar olabileceğini unutmayın. O kendine çok dikkat eden biridir, virüs ona bulaşmış olamaz, demeyin. Virüsün dünyada pek çok lidere bulaştığını, tedbirsiz anların tehlike anları olduğunu aklınızda tutun. Virüs her insana bulaşabilir, bize ayrıcalık tanıyacak tek şey tedbirdir.

“Kuralları hep beraber tavizsiz uygularsak hastalığın bulaşmasını önlemiş olacağız”

“Hastalıkla mücadele etme gücümüze gerekli tedavi imkanlarını sunma gücümüze inanın. Fakat küçücük bile olsa riske karşı kendinize güvenmeyin.

“Eğer bu mücadelede duruma daha da ciddiyetle yaklaşmak yerine gevşeklik gösterirsek başarı çok zaman alır. Normal şartlarda yaşamını sürdürecek insanları kaybederiz. Sayıların nerelere varabileceği tüm dünyada gözler önündeyken bunu tarihi bir sorumluluk olarak görmemek mümkün mü. Türkiye’nin bütün illeri, ilçeleri, köyleri. Hepimiz bu mücadelenin kurallarına ne kadar hızlı adapte olursak o kadar hızlı sonuç alırız. Kuralları hep beraber tavizsiz uygularsak hastalığın bulaşmasını önlemiş olacağız.

“Bu sözler, bu taleler sadece bana ait değil. Bu sözler sahadaki mücadeleyi veren sağlık personelinin de sözleri ve talepleridir. Hayatını ortaya koyan 1 milyon 61 bin 635 savaşçının sözleri ve talepleridir. Salgınla mücadele eden sağlık ordumuz tedavi ettikleri hastaların çok basit ihmallerle hastanede olduklarını bilen kişilerdir. Uyarılarını dikkate alın.

“Artık nisan ayındayız, güneşin, ısınan havanın cazibesi sizi dışarıya davet edecektir. Biraz daha direnmek zorundayız, şu ana kadarki kazanımı kaybetmemeliyiz.

“Sağlıkta şiddetin engellenmesine ilişkin tasarının her vekilin evet oyuyla yasalaşmasını istiyoruz”

“Buraya kadarki sözlerim bütün milletime idi. Şimdi aziz milletimizin vekillerine seslenmek istiyorum.

“Kamuoyu vicdanı hiçbir seferinde bu sorunu sineye çekmedi. Hekimlerimizin ve diğer birçok personelimizin uğradığı şiddet söz konusu oldu. Yasalar her seferinde caydırıcılıktan uzak kaldı. Yüce meclisimiz sağlıkta şiddetin engellenmesi yasa teklifiyle beklediğimiz adımı atmış durumda. Bu suçların ancak caydırıcı cezalarla önlenebileceği açıktır. Cezaların caydırıcı sertlikte olması Cumhurbaşkanı’mızın da talebidir. Salgınla mücadele edilen bu günlerde yeni bir şiddet olayı toplum vicdanında bağışlanması mümkün olmayan bir olaydır. Meclisimiz bu konuda şartların en hassas anında girişimde bulunmuştur. Yasa tasarısı bizler için de büyük önem taşımaktadır. Sağlık çalışanına dönük şiddet, bunun toplum vicdanında karşılığı neyse o vicdanın dengi bir cezayla cezalandırılacaktır. Şiddete maruz kalması muhtemel her sağlık çalışanı bütün partilere eşit mesafededir.

“Sizlerden istirhamımız bu tasarının her vekilin evet oyuyla yasalaşmasıdır. Meclisimizden personelimiz için bir kalkan istiyorum. Meclis yasayı oy birliğiyle çıkarırsa bizler meclisimizi yürekten alkışlayacağız.

“Toplam vefat sayımız 1006 oldu”

“Bugün Bilim Kurulumuzla toplandık. Rakamlar, tablolar söz alacak.

“Toplam test sayımız 307 bin 210 oldu. Bugün 30 bin 864 yeni test yaptık. 4 bin 747 yeni vakamız var. Bugün vefat eden 98 vatandaşımızla beraber toplam vefat sayımız 1006 oldu. Bugün iyileşen 281 vakamızla beraber 2 bin 423 hastamız iyileşti.

“Test sayımız 30 bine yaklaşmıştı, 30 bin önümüzdeki hafta için belirlediğimiz hedefti, bugün aşmış olduk. Test sayımız arttıkça vakaları daha erken tespit ediyoruz. Riski kontrol altına alma gücümüz her geçen gün artıyor. Aldığımız tedbirler çerçevesinde hayatı kolaylaştırmak istiyoruz. Maskeye ihtiyacı olan vatandaşlarımıza ücretsiz ulaştırmaya başladık. Bu konuda üzerine düşen sorumluluğu gönüllü olarak üstlenen Türk Eczacılar Birliği’ne özellikle teşekkür ediyorum.

“Vaka sayısına göre ölüm oranı yüzde 2,15”

“Geçen toplantıda Türkiye olarak erkenden kullanmaya başladığımızı belirttiğim ilaçların faydasından daha fazla emin olduğumuzu söylemek isterim. Yoğun bakıma ihtiyaç duyan hastamız giderek azalıyor. Vaka sayısına göre ölüm oranı yüzde 2,15’tir. Nüfusu 10 milyonu aşan ülkeler arasında Türkiye 12. sırada yer almaktadır. Hastalıkla Türkiye’nin bütün şehirlerinde mücadele ettiğimiz bir aşamadayız.

“Bir söz vardır, hepimiz diğerinin bir uzvu gibidir. Kendimizi korumanın yolu başkasına dikkat ve ihtimamdan geçer. toplumda çok yüksek bir duyarlılık vari teşekkür ediyorum. Millet, devlet el birliğiyle biz bu koronayı mutlaka yeneceğiz.

“Pandemi hastasıyla ilgilenen hekim ve çalışan personelimiz tavandan performans ücreti alacak”
“Biz özellikle şu dönemde pandemi hastasıyla yoğun ilgilenen hekim ve çalışan personelimiz var, bütün personeli tavandan performansını almış olacak. Bunun dışında bazı branşların bu hastalarla ilgili olmadığını biliyoruz, dünyada pratisyen hekiminin hizmet ettiği bir salgında pandemi hastasıyla ilgilenen her çalışan, her hekim tavandan ücret alabilir olacak. Şu daha büyük bir haksızlık olmaz mı; bir tarafta gece gündüz çalışan arkadaşımız, diğer taraftan hiç randevu verilip hasta bakmayan kişiyle aynı mı görülmeliydi? Yapılması gereken burada bu hastayla ilgili çalışan herkesin tavandan, diğer bütün personelin ve çalışanların alanı olmazsa bile yer almasını sağlamak. Hizmette yer alan herkes tavandan alacak.

“Bilim Kurulu’nun kararları, daha doğrusu tavsiyeleri, bugüne kadar uygulamadığımız bir karar olduğunu ben bilmiyorum. Dolayısıyla uygulanmayan bir kararın olmadığını ve tavsiye kararlarının uygulandığını söylüyor olmam yapılanların Bilim Kurulu’nun önerileri olduğunu gösteriyor.

“Özellikle İstanbul’da seyrin nasıl gittiğini de konuştuk. Demin size bahsettiğim şekliyle bu dönemde taramayı giderek artırdığımız dönemde vaka sayısının artışı doğal. Biz bu dönemde hastaneye yatış, yoğun bakıma yatış ve entübe edilen hasta sayısının stabil döneme girdiğini, artış hızının yavaşladığını söyleyebiliriz. Bu bizi rahatlatmamalı, biz evdeki izolasyonumuzu son derece önemsiyor olmalıyız. Önümüzdeki iki haftanın bu anlamda çok önemli olduğunu da söylemek istiyorum.

“Biz bu süreci şeffaf bir şekilde götürüyoruz”

“Dün Dünya Sağlık Örgütü Türkiye ofisi direktörü bu sonuyla ilgili verilerin şeffaf, ölümler dahil olmak üzere verildiğini belirtti. Biz bu süreci şeffaf bir şekilde götürüyoruz. Özellikle birilerini memnun etmek için doğru olmayan rakamları vermek durumunda değiliz.

“Genelde medya mensubu arkadaşlarımızın sayısının fazla olduğunu görüyorum, soru sayılarının da fazla olduğunu. Herkesin soru sorabilme çabası içinde olduğunu görüyoruz. Sorularımızı mümkün mertebe asgariye indirebilirsek daha anlamlı olabileceğine inanıyorum.

“İstanbul için şu anda yatak yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 59,5. Normal yataklarımızın doluluk oranı yüzde 50,2. Şu an herhangi bir sorunumuzun olmadığını söyleyebiliriz. Türkiye’deki yatak doluluk oranımız yüzde 36,3. Seyrantepe biz hızla devreye girmesini istiyoruz, ihalesi yapılmıştı, yıl sonu olarak hedeflenmişti, daha erken bitmesi için bir çabamız var. Bu hafta Başıbüyük’te hastanemizi açmış olduk, İkitelli Şehir Hastane’mizin bir bölümünü açmış olacağız. Bu anlamda bir sorunumuz yok.

“Denklik çok çabuk hızlandırılabilir, bu anlamda faydalanmamız mümkün olabilir.

“Maskeler konusu, dağıtırken şunu söylemiyoruz. Maskenizi takın, güvenle sokağa çıkın. Zorunlu olmadıkça izolasyon diyoruz. İş yerine çalışan kişilere ilave olarak veriliyor. Bizim söylediğimiz zorunlu olarak çıkması gerekirse bununla çıkmalı.

“Entübe hastaların sayısının giderek azalmaya başladığı, artış hızının azaldığı doğru olan bir bilgi. Özellikle salgının olduğu İstanbul gibi bir yerde bir haftalık zaman diliminde 2-3 kat artışlar beklersiniz. Bu artışları görmemiş olmamız son derece önemli.

“Herkese test yapılmasını DSÖ de önermiyor”

“Bizim bütün vakalarımıza Türkiye’de yaşayan herkes dahil. Türkiye’de yaşayıp pozitif bulduğumuz bir vakayı sayının içine koymamak gibi bir durum söz konusu değil.

“Özellikle sağlık personelimizin zaten testlerini yapmaktan vazgeçmeyiz. DSÖ’nün de önerdiği o. Herkese test yapılmasını DSÖ de önermiyor. Semptomu olan herkese de bizim bu testi yapma imkanımız var, sorun yok.

“İsrail’den bir talep var, görüşmelerimiz devam ediyor. Ağırlıklı koruyucu malzemeler merkezli, önümüzdeki birkaç gün içinde şekillenmiş olur, bu konuda da yardım etmek istiyoruz.

“İngiltere’ye bugün gönderildi, koruyucu malzeme ağırlıklı gönderdiğimiz N95, cerrahi maske ve koruyucu tulum. Çin Bilim Kurulu ila bugün Bilim Kurulu’ndan üye arkadaşlarımız görüştü. Türkiye olarak geldiğimiz durum ve tedavide yaklaşımımız paylaşıldı. Türkiye’nin sağlık sisteminin Çin’den daha güçlü olduğu, yaklaşımımızın son derece doğru olduğunu ifade etmiş oldular. Bu kadar altyapısı güçlü bir ülkeyle gurur duymalıyız. Bizim erken dönemde nasıl davrandığımızı dünya biliyor. Biz şu dönemde salgının bir ayı bulduğu bu dönemde İstanbul’un yüzde 60’ın salgının bulunduğu bir ilde seyrin nereye geldiği ölüm oranları dahil olmak üzer ortada. Çin’de uygulanıp Türkiye’de uygulanmayan herhangi bir durumun olmadığı, hatta bizde önde olduğumuz bir yaklaşım içinde olduğumuzu ifade edebilirim.

“Şu ana kadar iyileşip yeniden pozitif olan bir vaka olmadı.

“Tabii ki Gazze’ye de yardım ediyor olacağız, üzerimize düşen yapılacak.

“Kapatılan hastanelerle ilgili ifade etmiştim, hiçbir hastanemizi kapatmayıp özellikle kullanılabilir olanlar için söylüyorum, sağlık amaçlı kullanacağız. Birçok hastanemizi kullanmaya zaten devam ediyoruz. Kullanabilir olduğumuz bütün sağlık kuruluşlarını kullanma gayreti içerisindeyiz. Yani biz var olan hiçbir hastanemizi kapatmamayı, sağlık ve sağlıkla ilgili eğitim olmak üzere bu yapıları depreme dayanıklı olanları kullanmaya devam ediyor olacağız.

“E-devlet üzerinden 3,5 milyon maske dağıtıldı”

“E-devlet üzerinden 3,5 milyon maske dağıtıldı. Eczanelerle ilgili ise uygulama şöyle, biz 20 yaş altına dağıtmamayı, 65 yaş üstü zaten sokağa çıkmamalı. 20-65 yaş arası kişilere dağıtmayı, bunu da ilk 31 ilimizde önemsiyoruz. Her kişiye yığılma olmasın diye bir kod gönderiyoruz. O kodla vatandaşımız herhangi bir eczaneye gittiğinde ilaç takip sisteminde de takibini yaparak şu an kaç maske dağıtıldığını çok rahat söyleyebiliyoruz. Bunu da önümüzdeki saatler itibariyle arkadaşlar mesaj göndererek sağlamış oluyor. Burada cep telefonuna mesaj ve kod gelmedikçe eczaneye gidilmemeli. Kod gelince de herhangi bir eczaneden alınabilir.

“Özellikle bütün vatandaşlarımızın önümüzdeki 2-3 haftanın önemli olduğunu, zorunlu olmadıkça dışarı çıkmamalarını, temas ve izolasyonu dikkatle önemsemelerini ifade ediyoruz. Bu dönemde ne kadar hareketli bir ortama veya dışarıya çıkılmazsa, başarı oranımız o derece artmış olur. Önümüzdeki hafta bu tablonun seyrinin nasıl olacağını da görmüş olup, ona göre bir takım daha net ifadelerimiz olabilir.

“Performansla ilgili bizim yakın zamanda bir yönetmeliğimiz yayınlandı. Bugünden farklı olarak kişisel performansı da ön plana çıkaran bir yaklaşım oldu. Bu performans farklılığını ve ortaya koyduğumuz kişisel performansın daha önce olduğu yaklaşımın daha iyi olacağını öngörüyoruz.”

Paylaş