Koronavirüs sebebiyle 63 kişi daha hayatını kaybetti

Koronavirüs sebebiyle 63 kişi daha hayatını kaybetti

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu toplantısı sonrasında açıklama yaptı.

Koca’nın açıklamalarından satır başları şöyle:

“Koronavirüs salgınında dünyada gelinen nokta artık olayın başlangıç günlerini bile unutturdu. Çin’de başlayan olay bütün hayatı belirlenmiş durumda. Hiçbirimiz herhangi bir insan bu hastalık yokmuş gibi yaşayamaz. 24 saat içinde bile yaşam tarzı radikal değişiklikler gösterebiliyor. Bu eski dünya değil. Dünya insanının ekran başında izlediği haberler eskiye benzemiyor.

“Dünyanın bütün ulusları ortak bir düşmana karşı savaşıyor. Bütün ülkeler ayrı bir cephe. Karşımızda sürekli hareket halinde olna, zayıf noktaları tehdit eden bir düşman var. İnsanlık buna ilk kez tanık oluyor. Dayanışma izolasyonla gerçekleşiyor.

“Şu ana kadar ne başarı gösterilmişse, bunu izolasyona borçludur. Biz de hastalığın ülkemize girmesini bu yolla öteledik. Temas, mesafe, izolasyon. Bu üç kelime hayati önemde. Temas içinde olmayacağız, araya mesafe koyacağız, kendimizi izole edeceğiz. Bütün dünyada bilim insanları hastalık üzerine çalışıyor. İzolasyon konusu her gün daha fazla önem kazanıyor. Mücadele temelde yayılmayı önleme mücadelesidir.

“Tıp temastan kaçın, araya mesafe koy, kendini izole et diyor. Bu temel kural uygulanmazsa diğer tedbirler bizi koruyamaz. Uyguladığınız tedbiri başkasından talep etme hakkınız var. Yakınlarınızı çevrenizi uyarmak gibi bir sorumluluğunuz var. Özgürlüğümüzü kısıtlayan birbirimiz değiliz, özgürlüğümüzü risk kısıtlıyor.

“Mücadelenin temelinde kişiler var. Herhangi birimizin tavizi hepimizi ilgilendirecek ciddi sonuçlar demektir. Bu günler şüphesiz geçicidir. Bugün ödevimizi ne kadar iyi yaparsak yarın o kadar övüneceğiz. Başarırsak birlikte gurur duyacağız. Bir yönüyle bu bir halk sağlığı savaşıdır. Hedefimiz bu savaştan en az can kaybıyla çıkmak ve virüsü en erken kontrol altına almaktır.

“Virüsün bütün gücü yayılma fırsatıdır, bu gücü tanımayalım. Sizleri bu savaşın kahramanı olmaya davet ediyorum. Bunu başaramazsak kayıplarımız artacak. Akşam günün tablosu karşımıza çıktığında daha fazla üzüleceğiz. Şehirlerde hareketlilik ne kadar azalırsa o kadar hızlı galip geliriz.

“Son 24 saatte 14 bin 396 test yapıldı. Vaka sayısı 2 bin 148. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı 63. 333 hastamızın da iyileştiğini ayrıca söylemek istiyorum. Bazı bilgiler endişe verici olabilir. Endişe verici olarak da algılanmalı. Şu konuda içimiz rahat olmalı. Vakaları hızlı tespitimiz söz konusu.

“Herkesin şu dönemde kendisini şüpheli gibi görüp izole etmesi, özellikle evinde izole etmesini son derece önemsiyoruz.

“Virüs başka hastalıklarda görmediğimiz bir hızla ilerliyor. Daha önce bunu böyle bilmiyorduk. Ortalama 2,6, 2,7 kişiye bulaştırır diye düşünüyorduk. İzolasyonun ve hareketsizliğin son derece önemli olduğunu özellikle tekrar altını çizmek istiyorum. Bu virüs dünyaya 3 ayda yayıldı. Ne kadar kolay bulaştığına bir örnek olsun diye söylüyorum.

“Her hastaya test yapılması gibi bir algı var. Japonya’da yapılan test sayısı 34 bin. Bizim test sayımız 100 bini geçti. Günlük kapasitemiz 15 bini buldu. Şu anda 71 merkezde çalışılıyor. 89 merkeze çıkmak üzere birkaç gün içerisinde de plan yapılmış oldu. Çin’den getirdiğimiz hızlı test kiti devreye girdi. Kit sorunundan öte çalışabilecek ortamın olması önemli. Bunu çalışabilecek bütün merkezlere izin veriyoruz. 10 binlere geleceğimizi ifade etmiştim, 15 bini bulduk. Haftaya 20-25 bin aralığına çıkacağımızı düşünüyorum. Bir hafta 10 gün içerisinde 30 binin üzerine çıkacağımızı söylemek istiyorum. Filyasyonu çok yaygın yapmak istiyorum. Test sayısı arttıkça pozitif vaka sayısı da artmış olacak. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısını minimalize edebiliyor olmamız gerekiyor.

“Vakalarımız içindeki ölüm oranımız yüzde 1,58. Bu anlamda birçok ülkeden aşağıda olduğumuzu, bunu daha aşağıya düşürme noktasında başarı gösterebilirsek bu son derece önemli olur. Almanya ve Güney Kore’de bu sayıların arttığını, açıklanan rakamların daha yüksek olduğunu biliyoruz. Hedefimiz hayatını kaybedenlerin sayısını azlatmak.

Türkiye’nin 81 ilinde de virüs tespit edildi

“Bütün illerimizde artık bu virüsün olduğunu biliyoruz. O nedenle açıklamakta sakınca olmadığını düşünüyoruz. İstanbul’daki vaka sayısı 8 bin 852. Yüzde 60’lara yakın. Onu İzmir izliyor, 813 vaka. 712 vaka Ankara, 581 vakayla Konya, 418 vakayla Kocaeli izliyor.

“Toplam 39 ilimizde can kaybımız var. Ağırlıklı İstanbul (117), devamında İzmir (18).

Hayatını kaybedenlerin yüzde 80’i 60 yaş üstü

“Hayatını kaybedenlerin yüzde 79,5’i 60 yaş üstü. Yoğun bakımda olanların 74,7’si 60 yaş üstü. Ayrıca risk grubunu hep söylüyoruz. Hayatını kaybedenlerin yüzde 69’u hiper tansiyon hastası, yoğun bakımda olanların yüzde 63,3’ü tansiyon hastası. Hayatını kaybedenlerin yüzde 80’i 60 yaşın üstü ve kronik hastalıkların seyri de yüzde 75-80. Şu dönemde kronik hastalığı olan, alt hastalığı olan ve 60 yaş üstü her vatandaşımızın daha riskte olduğunu görüyoruz. Yüzde 80 oranında kaybettiklerimizin bu grupta olduğunu görüyoruz. 60 yaş üstü ve kronik hastalığı olan vatandaşlarımızın 65 yaş üstü evden çıkmama yasağı vardı. Bunu genişleterek ifade ediyorum, 60 yaş üstü ve kronik hastalığı olan kişilerin evlerinden çıkmamaları, kendilerini izole etmeleri ve teması minimalize etmelerinin ne kadar önemli olduğunu göstermek için söylüyorum.

“Hastalığın yayılmasını ve can kayıplarını önlemenin yolu tedbirdir. Kendimizi izole edelim, yuvamız gücümüz olmalı, dışarı çıkmayalım, virüse fırsat tanımayalım.

“Umredeki vatandaşlarımızla ilgili Bilim Kurulu ve yurtlarda kalanlarla ilgili bir karar almıştık. Bu toplantıda eğer pozitifse bu kişinin hastanede takibi, semptomu varsa yine hastanede takip edilmesi, hem semptomu yok, hem negatifse bir onay formu imzalatarak evinden dışarı çıkmamak üzere ve aile hekimliğinin de bu kişileri takip etmesi şartıyla 14 gün evde izolasyonlarının uygun olduğu kararı alındı.

“Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Direktörü’yle bugün görüştük. Özellikle bu süreçte gelinen noktayı ve daha önce merkez üssü olarak Çin’den sonra Avrupa’nın görüldüğü ama şimdi Kuzey Amerika2nın merkez üssü olduğu şeklinde bir kanaat oluştu. Birçok ülkeye destek sağladığımız için teşekkür ettiler. Bu süreci virüsün Türkiye’ye gelişinin uzun bir süre geç olduğunu ve başarılı olduğumuzu, Avrupa’da en son virüsün geldiği ülke olduğumuzu ifade ettiler. süreci başarılı şekilde götürdüğümüzü, her türlü yardıma hazır olduklarını, süreci de şeffaf bir şekilde yaptığımız için de teşekkür ettiler. Bu süreci tedavi dahil olmak üzere ayrıca konuştuk. Bu anlamda iyi bir görüşme oldu.

“Biz 14 gün boyunca izolasyona aldık. Özellikle semptomun gelişmesini bekliyorsunuz. hastalık bulgusunun olup olmadığını takip ediyorsunuz. Devamında da hastalık bulgusu olmayabilir. Umreden geldikleri için ve pozitif vakaların da olduğunu görerek devamında herhangi bir bulgusu olmayanların test yapıldığında da pozitif olduğunu gördük. Özellikle temasınız varsa ve riskli bir bölgeden geliyorsanız bu durumda hastalık bulgusu olmayabilir. O dönemde test pozitif çıkabilir. Hiçbir hastalık bulgunuz olmadan bunun olabilirliğini gösterdiği için de önemli.

“Bölgesel bir takım tedbirler, yapılması gereken şu. Bütün ülkede hareketliliği azaltan bir önerisi olmuştu Bilim Kurulu’nun. Bundan sonraki süreçte il pandemi kurullarımız dahil olmak üzere bölgesel daha sıkı tedbirler alınabilir. Önemli olan hareketliliği azaltabilir olmak, zorunlu olmadıkça evden çıkmamak. Tek önleyici tedbirin bu olduğu açıkça görülüyor.

“Eğer gerçketen dediğimiz şekilde izole edebilirsek kendimizi ve teması minimalize edebilirsek tedbirlerle bu grafiğin daha aşağıda kapanacağını çok net söyleyebiliriz. Kurallara uymayıp, temas noktasında çaba içinde olunmazsa önlenme şansı olmaz. Birlik beraberlik içinde bizim evlerimizde kendimizi izole etme çabası içinde olmalıyız. Özellikle hayatını kaybedenlerin 60 yaş üstü ve kronik hastaların çok olduğunu, gençlerin de bu noktada hassasiyet göstermesi gerektiğini biliyoruz. Bu sadece bir yaş aralığının daha çok etkilendiğini gösteriyor.

“Sayın hocam için Allah’tan rahmet diliyorum, büyük bir acı, çok iyi bir insandı ve görevinin başında son gününe kadar hizmet ederek hayata veda etti. Maalesef hayatını kaybeden çok kimse var, bugün de DSÖ Avrup Direktörü’yle görüştüğümde Avrupa’daki vakaların yüzde 10’unun sağlık çalışanları olduğunu söyledi.

601 sağlık çalışanında Koronavirüs tespit edildi

“Her geçen gün sağlık çalışanlarımızda pozitif çıkan vaka sayılarımızın daha fazla olduğunu söylemek istiyorum. Bunun sayısını çok içimden gelmiyor vermek. 601 kişi. Bütün sorumluluk sahada bu arkadaşlarımızın omuzlarında. Dolayısıyla özellikle koruyucu malzeme noktasında eksiklik oluşturmama noktasında her türlü gayret içinde olduğumuzdan emin olun. Bu anlamda herhangi birileri malzemeye ulaşamıyorum diyorsa lütfen bize ulaşsın. Bu anlamda hiçbir eksiklik oluşturmayacağız. Sadece son bir haftada dağıtımız N95 maske 4 milyona yakın oldu. Daha fazlasını da veririz, ihtiyaç neyse. Onun için yurt dışına ihracatı kestik, bütün imalatı ülkemize ve sağlık çalışanlarımızın öncelikli bu ihtiyacını gidermek için çalışıyoruz. Burada hep birlikte ne kadar özverili ve fedakar, cephede mücadele eden, riskli olan sağlık çalışanlarının olduğunu hepimiz görüyoruz. Bizler de onları korumak için her türlü tedbiri alıyor olacağız.

“Başından beri birlik ve beraberlik içinde bir mücadele ortamı için gayret gösteriyoruz. Bu mücadelede tek ferdin bile farklı davranmasına hakkının olmadığını ifade ediyoruz. Biz imkanlarımızı olabildiğince artırmaya, A, B ve C planında ne yapmamız gerektiğini planlamasını yapıyoruz. Yoğun bakımlardaki doluluk oranımız yüzde 63. İstanbul’da yatak doluluk oranı yüzde 58’de. Bu süreçte özel hastanelerin de kısmen devrede olduğunu, onların da devreye daha yoğun girebileceklerini, bu anlamda şu an herhangi bir sorunun olmadığını ifade etmek istiyorum. Yaklaşım ve önerilerin yapıcı olması gerektiğinin altını çiziyorum.

“Pandemi hastaneleriyle ilgili düzenleme yapılıyor olacak. Vatandaşımızdan ücret talep edilmemesi gibi bir yaklaşım içerisindeyiz. Bu anlamda da düzenleme ve yaklaşım söz konusu. Esas ifade ettiğim, temas ve izolasyon. Biz şu dönemde zorunlu olmadıkça evden asla çıkmamaya ve kendimizi izole etme gayreti içinde olmalıyız. Bilim Kurulu’nun toplantısında özel sektörün de bu anlamda minimum personelle üretimine devam etmesiyle ilgili bir öneri de vardı. Biz bakanlık olarak MHRS randevu ve çağrı sistemlerimizde çok kişi çalışır. Bu dönemde çalışanlarımızın yüzde 90’ı evden sisteme katılıyor. Daha önce bunu yapmamıştık. Bu süreç özellikle iş ortamının gerektiğinde dijital ortamda evden de nasıl yapılabilir olduğunu görüyoruz. Bunun yoğunlaştırılması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Hedef izolasyon ve bunun evde mutlak yapılıyor olması.

Paylaş