Kobani davası başladı

Kobani davası başladı

Eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında olduğu 108 kişi hakkında açılan dava bugün Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Demirtaş, cezaevinden “128 milyar dolar nerede” yazılı kâğıdı SEGBİS kamerasına gösterdi.

Duruşma salonu içerine alınmayan avukatların itirazlarının devam etmesi üzerine mahkeme başkanı avukatlara, “Önce CMK’yı öğrenin” dedi. Bunun üzerine avukatlar, “Avukatlarla böyle konuşamazsınız, bunu tutanağa geçmek zorundasınız” yanıtını verdi. Mahkeme başkanı ise önce kimlik tespitlerinin yapılacağını, ardından iddianamenin okunacağını söyledi.

Mahkeme başkanı avukatlara ancak ondan sonra söz verileceğini belirtti. Avukatların “Böyle duruşma yapamazsınız” itirazına mahkeme başkanı tarafından “Gayet de güzel yaparız” ifadesi kullanıldı.

“Et ve Süt Kurumu’nun avukatı burada, HDP’nin avukatları alınmıyor”

“Et ve Süt Kurumu’nun avukatı burada, HDP’nin avukatları alınmıyor” diyen avukatlar alkışlarla salonu terk ediyor.

Mahkeme heyetinin salona girmesi sonrası avukatlar, dışarıda bulunan avukatların salona alınmasını talep etti. Mahkeme başkanı pandemi nedeniyle daha fazla avukatın alınmayacağını belirtti. Avukatlar, “Avukatlar gelmeksizin salonda bulunan avukatların da çıkacağını” söylemesi üzerine mahkeme başkanı, ‘Olabilir, avukatlarla zorla duruşma yapmıyoruz” düşüncesini dile getirdi.

Mahkeme başkanı avukatları dinlemeden yoklamaya başladı. Avukatlar alkışlar ve sıralara vurarak tepki gösterdi. Meslektaşlarının salona alınmadığının tutanak altına alınmasını isteyen avukatların bu talebi de karşılanmadı.

SEGBİS ile duruşmaya bağlanan Selahattin Demirtaş da avukatların alkışına katıldı.

Duruşma öncesi açıklama yapan HDP Eş Başkanı Mithat Sancar, ”Kobani Davası denen siyasi kumpas davasının ilk duruşması bugün biraz sonra başlayacak. Gördüğünüz gibi aramıza duvarlar ördüler. Evet, bu hakikatten korkuyorlar. Sesimizi bastırabileceklerini sanıyorlar, yanılıyorlar. Bu davada da bizi sindirebileceklerini düşündüler. Yanıldıklarını bugün de bundan sonra da göstereceğiz. Bu bir siyasi kumpas davasıdır. Demokrasi umudunu, özgürlük umudunu, barış özlemini yok etme davasıdır. Biz de barış için, demokrasi için, özgürlük için, hakikat için direnmeye devam edeceğiz. Bu bir intikam davasıdır aynı zamanda. IŞİD’in Kobani’de yenilmesinin sonuçlarını hazmedememiş bir iktidarın öfkesinin ürünü olan bir davadır” ifadelerini kullandı.

Avukatlar duruşma salonunu terk etti

Avukatlar “Savunma avukatları yerine oturamıyor ama çevik kuvvet polisleri duruşma salonunda. Avukatları içeri almak zorundasınız, böyle duruşmaya başlayamazsınız, bunu tutanak altına almak zorundasınız” derken, mahkeme başkanı ise “Geçen duruşmada bize verdiğiniz derslerden baya bilgi edindik, CMK’ya baktık” diyerek talepleri reddetti. Ardından üzerinde cübbe olmayan avukatın dışarı çıkarılması talimatı verildi. Avukatlar salonu terk etti.

Günay Kubilay, Alp Altınörs, Beyza Üstün, Emine Ayna, Bircan Yorulmaz, Ali Ürküt, Ayla Akat, Sebahat Tuncel, Bülent Parmaksız, İbrahim Binici, İsmail Şengül, Mesut Bağcık, Nezir Çakan, Zeki Çelik, Ayşe Yağcı, Berfin Köse, Meryem Adıbelli, Pervin Oduncu, Dilek Yağlı mahkemede bulundu.

Figen Yüksekdağ: Savunma hakkıma riayet edilmemesi heyetin davayı nasıl yürüteceğinin işareti
Figen Yüksekdağ, “Mahkeme salonunda bulunan bütün arkadaşlarımı selamlıyorum. Savunma hakkımızın yerine getirilmesi gerekir. Savunma hakkıma riayet edilmemesi heyetin davayı nasıl yürüteceğinin işaretidir. Bu siyasi bir tutumdur.” değerlendirmesini yaptı.

“‘Buraya susmaya değil konuşmaya geldik”

Kimlik tespiti yapılmak istenen Selahattin Demirtaş şunları kaydetti:

”Buraya susmaya değil konuşmaya geldik. Yargılanmaya değil, yargılamaya geldik. Avukatların sayısı belliydi. Her bir sanık için 3 avukat olsa da 100’den fazla avukat olacaktı. Mahkeme salonunun kalabalık olacağı önceden belliydi. Bu sorunu çözebilirdiniz. Gerçekten yargılamanın devam etmesini istiyorsunuz ara verip bu sorunu çözebilirsiniz. Bilgilerimizi tabii ki mahkemeye vereceğiz. Sormak istediğiniz her türlü soruyu sorabilirsiniz, biz de savunmamızı yapacağız. Yıllardır yargılama yapıyorsunuz. Bizi onlarla karıştırmayın. Sesinizi yükseltmeyin. Karşınızda çocuk yok. Türkiye’nin üçüncü büyük partisinin meclis grubu eş başkanları karşınızda. Her ne kadar sanık sandalyesinde otursak da halkın iradesini temsil ediyorsunuz. Bizler medeni insanlarız. Daha önce darbecileri yargıladınız, bilemem nasıl yargıladınız. Ama bize o muameleyi uygulayamazsınız. Bir duruşma salonunda avukatların bulunması gerekir. Yargılama usulen uygun gibi gözüksün istiyorsanız avukatlar girsinler. Ben orada değilim. Yanımda avukat yok, duruşma salonunda avukat yok. Şu anda duruşma salonunda aleyhime bir şey tespit etme şansım yok. Baskı ortamında yargılamayı yapsanız da avukatların buraya girmesi gerekiyor”

Avukat Mesut Beştaş şunları kaydetti:

“Bu dosyaya konu olayların tamamının açıklığa kavuşturulmasını istiyoruz. Mahkemenin şu ana kadarki yaklaşımı, adil yargılama gerçekleşeceği konusundaki endişelerimizi artırmıştır. Bize tebliğ edilen iddianame içinde pek çok yok hükmünde. Siyasi saiklerle önümüze getirilmiştir. İddianamenin neden okutulmaması gerektiğine ilişkin Demirtaş’ın söz hakkı almasını istiyoruz.”

Yüksekdağ ve Demirtaş SEGBİS bağlantısından “Söz istiyorum” yazılı kağıtları gösterdi
Avukatlar reddi hâkim talebi ve usule ilişkin konuşmaları yapmaları için Demirtaş ve Yüksekdağ’ın söz almasını istedi. Avukatların, reddi hakim talebi üzerine konuşma yapmaları için Yüksekdağ, Demirtaş ve Tuncel’in söz almalarına dair talepleri reddedildi. Yüksekdağ ve Demirtaş SEGBİS bağlantısından “söz istiyorum” yazılı kağıtları gösterdi.

Mahkeme salonunda da alkışlı protesto gerçekleştirildi. Avukat ve izleyicilerin alkışlı protestosu devam ederken bir yandan da iddianame okunuyor.

Avukatlar hukuksuzluğu salonu terk ederek protesto etti. Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve Sebahat Tuncel, usule ilişkin iddianamenin okunmasına “Bu davayı böyle yürütemezsiniz.” sözleriyle itiraz etti.

Aralarında siyasetçilerin de olduğu 108 kişiye yöneltilen suçlamalar şöyle:

“İnsan öldürme (37), insan öldürmeye teşebbüs (31), yağma (24), alıkoyma (38), alıkoymaya teşebbüs (2), mala zarar verme (1750), yakarak mala zarar verme (397), kamu malına zarar verme (1060), yakarak kamu malına zarar verme (503), işyeri dokunulmazlığını ihlal (53), geceleyin işyeri dokunulmazlığını ihlal (294), geceleyin açıktan hırsızlık (26), açıktan hırsızlık (20), hırsızlık (114), geceleyin hırsızlık (272), basit yaralama (5), silahla basit yaralama (43), kamu görevlisini silahla basit yaralama (264), kamu görevlisini kasten basit yaralama (7), kemik kırığı oluşacak şekilde kasten silahla yaralama (1), kamu görevlisini kemik kırığı oluşacak şekilde kasten silahla yaralama (1), silahla kasten yaralama (78), kamu görevlisini silahla yaralama (51), iş ve çalışma hürriyetinin ihlali (3), ibadethanelere zarar verme (4), düşük yapmaya neden olma (1),bayrak yakma (24), 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanuna muhalefet (25), suç işlemeye tahrik etme, devletin birliğini, ülkenin bütünlüğünü bozma.”

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın açıklaması anonsla bastırılmaya çalışıldı

Eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında olduğu 108 kişi hakkında açılan Kobani davası bugün Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Duruşma öncesi Sincan Cezaevi kampüsü önünde açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın sesi alanda bulunan araçlar tarafından yapılan anons ile bastırılmaya çalışıldı.

Sancar’ın sesinin bastırılmasına tepki gösteren HDP heyeti, yapılanın provokasyon olduğunu söyleyerek tepki gösterdi.

Dava başlamadan önce konuşma yapan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ‘bu kumpas davası çökecek, hakikat yalanı, inanç korkuyu yargılayacak’ dedi.

Sancar, konuşmasında şunları söyledi:

“Duruşma başlamadan önce bir araya gelmek istiyorduk ama gördüğünüz gibi aramıza duvarlar ördüler. Bu hakikatten korktuklarının bir başka kanıtıdır. Sesimizi bastırabileceklerini sanıyorlar yanılıyorlar. Bu davada bizi sindirebileceklerini düşündüler yanıldılar. Bugün de bundan sonra da göstereceğiz. Bu bir siyasi kumpas davasıdır. Özgürlük umudunu, barış özlemini yok etme davasıdır. Bizde barış için, demokrasi için, özgürlük için, hakikat için direnmeye devam edeceğiz. Bu bir intikam davasıdır. IŞİD’in Kobanê’de yenilmesinin sonuçlarını hazmedememiş iktidarın ürünü olan bir davadır. HDP’nin bu iktidara yaşattığı yenilginin ürünü olan bir intikam davasıdır. Bunu hep birlikte boşa çıkaracağız. Demokrasi mücadelesini büyüteceğiz, iktidarın hesaplarını bozacağız.”

Paylaş