İmamoğlu: Kanal İstanbul, ihanetlerin hepsinden bin kat daha fazla ihanettir

İmamoğlu: Kanal İstanbul, ihanetlerin hepsinden bin kat daha fazla ihanettir

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ataköy-İkitelli Metrosu’nun “TBM Kazı Tamamlama ve Haramidere Atık Su Kollektörü Temel Atma Törenlerinde açıklamalarda bulundu.

Göreve geldikleri günden bu yana, önceki yönetim tarafından durdurulan metro hatlarının yeniden başlatılması konusuna yoğunlaştıklarını vurgulayan İmamoğlu, şu ana kadar 8 hattı çalışır duruma getirdiklerini hatırlattı.

“İkitelli-Ataköy arası 23 dakikaya inecek”

İmamoğlu, İkitelli-Ataköy Metro Hattı ile ilgili de şu bilgileri paylaştı:

13,5 km uzunluğunda ve 11 istasyonlu hattın yapımı, bugün itibariyle yüzde 61 oranında tamamlandı. İstanbullar, belirli noktalarda metroları bir an önce kullanabilsin diye kısmi açılışlar yapmak istiyoruz. 2022 yılının ilk çeyreğinde ise projenin tamamı devreye alınarak İkitelli bölgesinde, şu an faaliyet gösteren 4 farklı raylı sistem Marmaray ile bağlanacak. Metronun tamamı hizmete açıldığında, saatte çift yönde 72 bin yolcu taşıyacak. Bakırköy, Bahçelievler, Küçükçekmece, Bağcılar, Başakşehir ilçelerinden geçen hat ile İkitelli-Ataköy arası 23 dakikaya inecek

“İhale var ama proje yok”

Göreve geldiklerinde, raylı sistemlerde çok ciddi finansman sıkıntısı ve teknik sorunlar tespit ettiklerinin altını çizen İmamoğlu, “Metrolarımız için yurt dışı kredi arayışları olumlu sonuç verince, çalışmaları olabildiğince hızlandırıyoruz” dedi.

“Raylı sistemlerde çabalarımız bu 8 hatla sınırlı değil” diyen İmamoğlu şunları kaydetti:

İstanbul’un geleceğinde başka raylı sistem ihtiyaçlarımız da var. Örneğin, Beylikdüzü ve Esenyurt ile çevreleri çok ihmal edilmiş. Bu konuyu çok önemsiyoruz. Zira; o bölgede, 2,5 milyona yakın insanımızın şu an metro bağlantısı yok. İstanbul’un 6’da 1’i bu bölgede yaşıyor; ama ne yazık ki raylı sistemlerde bir adım atılmamış. İncirli-Beylikdüzü Metro projesi de yıllardır rafta. Benim şahit olduğum kısmı 17 yıl. Aynı şekilde, İstanbul’un batısını ilgilendiren Mahmutbey’den Esenyurt’a giden hattımız var ki; burayı Beylikdüzü metrosuyla da birleştirmek için çalışmalarımız sürüyor. Bunun da ihalesi yapılmış; ama ne yazık ki projesi yok. Anlaşılır gibi değil.

“Sel felaketinin yaralarını sardık”

Esenyurt’taki sel felaketine ilişkin değerlendirmelerde bulunan İmamoğlu, “Bu, Haramidere’nin yaşadığı ilk olay değil. İnsanların, ‘Son 15-20 yıldır bunu sürekli yaşıyoruz’ şeklindeki feryatlarını duymak çok çok önemli” diye konuştu.

İmamoğlu, “Vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılama, hızlıca yaralarını sarma, evlerini temizlemek, sokağı toparlamak, ardından yiyecek, içecek ihtiyacından, barınma ihtiyacına kadar sürekli yanlarında durduk. insanlarımızın yaralarını sarmaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“Kanal İstanbul dünya gerçeklerinden uzak”

Kanal İstanbul projesine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan İmamoğlu, “İklim değişikliği, gerçekten dünyanın kronik sorunlarından bir tanesi. Buna duyarsız kalan, bu süreci yönetmek değil, başka önceliklerini ortaya koyan bir akıl, her türlü felaketle karşılaşmaya hazır olmalı” dedi.

İmamoğlu şöyle devam etti:

Yani siz, bu tür sorunları çözmeyip, İstanbul’un bana göre en büyük felaketi olacak Kanal İstanbul’la uğraşıyorsanız, bu felaketin daha büyüğünü yaşamaya İstanbul’u hazırlıyorsunuz demektir. O bakımdan her noktada dile getireceğim. Bugüne kadar ‘ihanet’ diye tariflenen tüm süreçleri bir kenara koyalım; İstanbul’a Kanal İstanbul’u yapmak, bu ihanetlerin hepsinden bin kat daha fazla ihanettir. Bu ve bunun gibi süreçler, dünyanın gerçeklerinden uzak, hele hele bugünün ekonomik pozisyonundan tamamen uzak.

“Esenyurt, her daim sorgulanmalıdır”

Esenyurt’un Türkiye’nin en büyük imar faciasına imza atılmış ilçelerinin başında geldiğini vurgulayan İmamoğlu, şöyle devam etti:

Burası, göz göre yapılmış bir şehirdir bütün insanların, bütün bilim insanlarının, mimarların mühendislerin feryadına rağmen. Bazen Büyükşehir Belediyesi’nin yetkisini kullanarak bazen de Büyükşehir’in yetkilerini de çiğneyip başka yetkileri kullanarak burada müsaade edilen yozlaşmış bir imar sürecinin yarattığı travmanın sonucudur buradaki konular. Yani düşünsenize, siz böyle bir kanalın çevresine yüz binlerce nüfus ekleyeceksiniz son on beş yılda. Yıllık nüfus artışı bu ilçenin, son 10-15 yılda 70 binin altına düşmemiştir. Bunları yapacaksınız, bunlara izin vereceksiniz; ama bu kanalı yapmaktan aciz duracaksınız. Bu işte bir şehri hissetmemenin, bir şehrin kurgusunu bozarken başka ihtiyaçları da çözmeyecek kadar gözü kör bir şekilde ranta kurban gitmenin net bir işaretidir. Onun için Esenyurt, her daim sorgulanmalıdır, sorgulanacaktır.

Paylaş