Eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ ifade verdi

Eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ ifade verdi

‘FETÖ’nün siyasi ayağı’ tartışmalarına ilişkin, “26 Haziran 2009’daki kanun teklifini getiren siyasiler araştırılsın” açıklaması yapan ve AKP’li 6 ismin suç duyurusunda bulunduğu eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ifadeye vermek üzere adliyeye geldi.

AKP’li 6 milletvekilinin eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ve eski CHP Milletvekili Dursun Çiçek hakkında yaptığı suç duyurusunun ardından başlatılan soruşturma iki isim ‘şüpheli’ olarak ifade verilmeye çağrılmıştı.

Bunun üzerine İlker Başbuğ ifade vermek üzere avukatı İlkay Sezer ile saat 15.50 sıralarında Anadolu Adalet Sarayı’na giriş yaptı.

İlker Başbuğ ifadesinin ardından adliyenin önünde kısa bir açıklama yaptı.

Başbuğ açıklamasında “Sevgili basın mensupları hepinize iyi günler diliyorum. Biliyorsunuz koronavirüs nedeniyle, aylarca içerdeydik. Bugün ilk defa sokağa çıktım. Aylar sonra ilk defa sokağa çıktım. Nedenide adliyede bugün ifade vermek için geldim. Bu konuya göstermiş olduğunuz ilgiden dolayı teşekkür ederim. Size yapacağım açıklamayı yazılı olarak hazırladım. Avukatım size açıklamımızı verecek” dedi.

“İdam cezası kalkmasaydı aranızda olmayabilirdim”

Başbuğ’un yazılı açıklaması şöyle:

“28 Ağustos 2008’de, Türkiye Cumhuriyeti’nin 26. Genelkurmay Başkanı olarak göreve başladım.

O gün yapılan Genelkurmay Başkanlığı Devir ve Teslim Töreni’nde yaptığım konuşmada şunu söylemiştim:

‘Giderek güçlenen bazı cemaatler, ekonomiyi yönlendirmeye, sosyal ve politik yaşamı biçimlendirmeye ve dine bağlı bir yaşam tarzı olarak sosyal kimliklerini ortaya koymaya çalışmaktadırlar.’

Bu konuşmadan kısa bir süre sonra, Enver Altaylı F. Gülen’e yazdığı mektupta şunu söylüyordu:

‘Yeni Gnkur. Bşk.’nın zat-ı alinize ve yapılan hizmetlere bakışı son derece menfidir [olumsuzdur]’

30 Ağustos 2010 tarihinde emekli oldum.

6 Ocak 2012 tarihinde tutuklandım.

5 Ağustos 2013’te FETÖ mahkemesi tarafından müebbet hapis cezasına çarptırıldım. Eğer o gün, Türkiye’de idam cezası kalkmamış olsaydı, bugün aranızda, hayatta olmayabilirdim. Yargıtay’ın kararı ve yeniden yargılanma neticesinde iddia edilen “Ergenekon Davası” tarihin çöplüğüne atıldı.

26 ay Silivri’de cezaevinde tutuldum, hürriyetim elimden gasp edildi.

Genelkurmay Başkanlığı görevim süresince, cezaevinde bulunduğum ve cezaevinden çıktığım günden bugüne kadar, TSK’ya karşı yürütülen komplolar ile mücadele ettim. Bu mücadeleyi bir görev ve sorumluluk olarak kabul ediyorum. Bu mücadele “Ergenekon’dan Çıkış” isimli kitabımda detaylı olarak anlatılmaktadır. Verilen bu mücadeleyi bazıları hayal bile edemez.

Bugün haksız ve anlamsız bir hakaret iddiası ile “şüpheli” sıfatıyla ifade vermeye çağrıldım.

Bu anı tarihe bir not olarak düşmek istiyorum.

Elli yıl bilfiil TSK’da görev yapan ve Türk Ordusu’nun en üst makamına gelen, geçmişten bugüne kadar yaptıkları ve davranışları herkes tarafından net olan birisi olarak, TBMM’nin manevi şahsiyetini hedef alan bir konuşma veya davranışımız söz konusu olamaz.

26 Haziran 2009 günü TBMM’ye getirilen yasa değişikliklerinden birisi Anayasa’ya aykırıdır. Bu yasa değişikliği Anayasa Mahkemesi tarafından 21 Ocak 2010’da iptal edilmiştir. Burada üzerinde durulan noktalar; Anayasa’ya aykırı bu yasa değişikliğinin kimler tarafından hazırlandığının ve bu yasa değişikliklerinden kimlerin faydalandığının, neden-sonuç ilişkileri çerçevesinde değerlendirilmesi ve sorgulanmasıdır.

Takdir, Yüce Türk Milletinindir.”

Başbuğ ve beraberindekilerin yeni tip Koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında maske taktığı görüldü.

Ne olmuştu?

İlker Başbuğ, katıldığı bir televizyon programında FETÖ’nün siyasi ayağına ilişkin bir soru üzerine, askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasının önünü açan düzenlemeye dikkat çekmiş, “26 Haziran 2009’da bu kanun teklifini kim hazırladı? Ben bilmiyorum. ‘Araştırsınlar’ diyorum. Ben bir ipucu veriyorum. Bu kanun teklifinin FETÖ’nün emriyle, direktifiyle hazırlandığını düşünüyorum. Çünkü ikisinde de FETÖ komplolarıyla bağlantılı bir olayla karşı karşıyayız” ifadelerini kullanmıştı.

Başbuğ, hükümet tarafından sert tepki görürken, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP’li vekillere “Parlamentonun hukukunu korumak üzere süratle hepiniz dava açmalısınız” çağrısında bulunmuştu.

Paylaş