Atatürk Kültür Merkezi açıldı
13 yıldır kapalı olan İstanbul’un önemli kültür merkezi olan Atatürk Kültür Merkezi (AKM), 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda açıldı. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, açılış töreninde konuşurken, “Atatürk Kültür Merkezi, kültür sanat nabzının attığı yer olarak asırlar boyunca ayakta kalacaktır. Projesinden inşasına kadar her aşamasını yakından takip ettiğim bu muhteşem eserin ülkemize ve İstanbul’umuza hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Taksim’de bulunan Atatürk Kültür Merkezi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katıldığı törenle Cumhuriyetin 98. yıl dönümünde “perde” dedi. Açılış töreninde konuşan Erdoğan, “Aslında biz bu sembol yapıyı yeni baştan inşa etmek için uzun yıllar önce harekete geçtik. Ancak attığımız her adımda engellerle karşılaştık. Eski Türkiye’nin köhnemiş yüzünün sembolü olan, her tarafı dökülen AKM binasını yıktırmamak için yapılan kampanyaları hepiniz hatırlıyorsunuz” dedi. Gezi eylemleri sırasında ‘binanın terör örgütlerinin gövde gösterisi yerine dönüştüğünü’ söyleyen Erdoğan, “Nihayet tüm bu sorunları aşarak gereken hazırlıkları yaptık ve 2019’da yeni binanın temelini attık. İlk bina gibi bu eserin de mimari müellifi Tabanlıoğlu ailesi oldu. Bu eser eski Türkiye ve yeni Türkiye fotoğrafının en belirgin şekilde görüldüğü yerdir.” ifadesini kullandı.
Erdoğan, AKM’nin ve Beyoğlu Kültür Festivali’nin açılış programının Koca Sinan Operası ile olacağını belirtti.
İnşası 2 milyon TL’ye mal oldu
AKM, 5 bloktan oluşuyor ve 14 bin 400 metrekare taban alanına sahip.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, tanıtım toplantısında AKM’nin yeni inşasının yaklaşık 2 milyar TL’ye mal olduğunu söyledi.
10 Şubat 2019 tarihinde temeli atılan yeni yapının içerisinde 2 bin 40 kişi kapasiteli opera salonu, 802 kişilik tiyatro salonu, sergi salonları, 20 bin kitaplık kütüphane, Yeşilçam sineması, müzik kayıt stüdyosu, ofisler, restoran ve kafeler bulunuyor.
Erdoğan’ın törendeki açıklamalarından satır başları şöyle:
“Cumhuriyetimizin kuruluşunun 98. yıl dönümünü tebrik ediyorum. Binlerce yıllık devletler silsilemizin coğrafyamızdaki en son halkası olan Cumhuriyetimizi bize armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm Milli Mücadele kahramanlarımızı rahmetle yad ediyorum. Biz Cumhuriyetimizi kuranlara borcumuzu 2023 hedeflerimizi ortaya koyarak ve bunları gerçekleştirmek için gece gündüz çalışarak ödeme gayretindeyiz. Hiçbir engelin, hiçbir tuzağın, hiçbir saldırının bizi hedeflerimize ulaşmaktan alıkoymasına izin vermeyeceğiz. Sizlerin ve tüm milletimizin Cumhuriyet bayramını tebrik ediyorum.
Cumhuriyetimizin 98. yıl dönümüne erişmenin sevincini yaşadığımız bugün, İstanbulumuz yeni bir kültür sanat eseri kazandırmanın mutluluğu içerisindeyiz. Taksim’de 75 yıl önce temeli atılan AKM, uzunca bir süre önce artık kullanılamaz hale gelmişti. Aslında biz İstanbul’un bu sembol yapısını yeni baştan inşa etmek için uzun yıllar önce harekete geçtik. Ancak attığımız her adımda engellerle karşılaştık. Eski Türkiye’nin köhnemiş yüzünün sembolü olan, her tarafı dökülen AKM binasını yıktırmamak için yapılan kampanyaları hepiniz hatırlıyorsunuz. Halbuki biz en başından beri burada, orasını yıktıktan sonra yerine çok daha güzelini, çok daha estetiğini, çok daha kullanışlısını yapacağımızı söylüyorduk. Buna rağmen mesele siyasi hesaplaşma, kimi çevrelerce kaos çıkarma hadisesine dönüştürülerek bize ve ülkeye vakit kaybettirildi. Gezi olayları sırasında o binanın nasıl terör örgütlerinin gövde gösterisi yerine dönüştürüldüğünü unutmadık. Nihayet tüm bu sorunları aşarak gereken hazırlıkları yaptık ve 2019’da yeni binanın temelini attık. İlk bina gibi bu eserin de mimari müellefi Tabanlıoğlu ailesi oldu.
“Bu eserin inşası 2,5 yıl gibi rekor bir sürede tammalandı. İçinde bulunduğumuz bu salon AKM’mizin en büyük ve ana yapısıdır. Seyirci kapasitesi 2 binin üzerinde olan bu salon her türlü kültür sanat faaliyetini icra etmeye uygun altyapıyla donatılmıştır. İkinci salonumuz da 800’ü aşan seyirci kapasitesi ve modern donanımıyla pek çok faaliyet için uygun bir altyapıya sahiptir. Kültür Sokağı ise kütüphanesi, çocuk sanat merkez, sineması, sergi salonu, kafeleri restoranlarıyla her kesime hitap etmektedir. Yeni AKM ile burada, İstanbul’a ve dünyaya unutulmaz kültür sanat hizmetleri sunacak abidevi bir eser ortaya çıkardık, hamdolsun.
“Uzun yıllardır bu projeye karşı çıkan kesimlerin ortaya çıkan eser karşısında bir parça da olsa mahcubiyet duyacaklarını ümit ediyorum. Bu eser eski Türkiye ve yeni Türkiye fotoğrafının en belirgin şekilde görüldüğü yerdir. Biz bunun benzerini biliyorsunuz Harbiye’de de yaşadık. “Yapmayacaklar, burada sadece oyalıyorlar”. Bunları söylediler. Biz adeta yerin dibine girercesine Harbiye’deki kongre merkezini de yaptık ve İstanbul’a kazandırdık. AKM tartışmalarında da sözümüzü eserlerimiz ve hizmetlerimizle söyledik. Biz 1994 yılından beri bu şehir için neler yapmadık ki. Haliç’i temizleyip yeniden halkımızın hizmetine sunduk, tünelleri, köprüler, metroları, otoyollarıyla güçlü bir ulaşım altyapısı kurduk. Çünkü biz İstanbul’a aşıktık. Kentsel dönüşüm projeleriyle, parklarıyla, yeşil alanlarıyla şehrin çehresini değiştirdik. İstanbul Havalimanı ve inşası yolunda ilk adımlarını attığımız Kanal İstanbul gibi küresel düzeyde stratejik projelerle şehrimizi dünyanın kalkınma gündeminin merkezine yerleştirdik. Üniversiteleri, şehir hastaneleri, stadları, spor salonlarıyla şehri cazibe merkezi haline getirecek sayısız hizmeti halkımızın hizmetine sunduk. İşte bugün de yeni AKM’yi hep birlikte açıyoruz. Türkiye’nin ve İstanbul’un 2023 hedeflerine uygun böyle bir eseri şehrimize kazandırmakla bizden sonraki nesillere en büyük hediyelerden birini verdiğimize inanıyorum. İstanbul’un 1453’teki fethinden beri bu şehre vurduğumuz mühürlerin son halkası olarak gördüğüm AKM, ülkemizin kültür sanat nabzının attığı yer olarak inşallah asırlar boyunca ayakta kalacaktır. Projesinden inşasına kadar her aşamasını yakından takip ettiğim bu muhteşem eserin ülkemize ve İstanbul’umuza hayırlı olmasını diliyorum.
“Biraz sonra dünya prömiyerini beraberce izleyeceğimiz Koca Sinan Operası hem AKM’nin, hem de Beyoğlu Kültür Festivali’nin açılış programıdır. Beyoğlu’nun sahip olduğu değerlerin önemli bir bölümü bu festivalin kapsamında yer almaktadır. bugünden itibaren 5 gün boyunca 40’ı kapalı ve 24’ü açık olmak üzere 64 farklı noktada yürütülecek sergi, konser, atölye çalışması gibi etkinliklere gençlerimiz başta olmak üzere herkesi davet ediyoruz. Artık her yıl ilkbaharda ve sonbaharda yapılarak geleneksel hale getirilecek bu festival AKM ile GalataPort arasında uzanan onlarca mekanın, kendi vatandaşlarımız ve yabancı misafirlerimiz tarafından daha iyi tanınmasına vesile olacaktır.
“Her şeyden önce, böyle bir eserin meydana getirilmesinde tabii ki Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy kardeşimi özellikle kutluyorum. Çünkü buraya sadece ara sıra uğramak değil, buraya gerçekten kendini vermek suretiyle yakın markajda burayı takip etmesi ekibinin aynı şekilde bunu takip etmesi, işte bugün bu açılışı yapma, elhamdülillah şanına bizi kavuşturdu.
“İstanbul dünyanın en kadim şehirlerinden biri olmasına rağmen hala hak ettiğine ulaşamamış bir şehirdir. 3 imparatorluğun başkentliğini yapan İstanbul, Cumhuriyetimizin de en kıymetli markasıdır. Cumhuriyetimizi kurduktan sonra yeni bir medeniyet hamlesi yapabilmek için ihtiyacımız olan gücü uzunca bir süre sonra anca toparlayabildik. İstanbul’a belediye başkanı seçildiğimizde etrafı gecekondularla çevrili, altyapısı yetersiz bir şehir devralmıştır. Sorunları çözmek için kolları sıvadık ve kısa sürede çok önemli mesafe katettik. Başbakanlığımız ve Cumhurbaşkanlığımız döneminde de İstanbul’un her meselesiyle çok yakından ilgilendik. Bu kadim şehir geri dönüşü olmayan kimi tahribatlara uğradı ama şu gerçeği kabul etmeliyiz ki artık çehresi değişmiş bir İstanbul vardır. Artık eğitimden sağlığa, ulaşımdan spora her alanda dünyanın en gelişmiş şehirleriyle yarışan ve çoğunu da geride bırakan bir İstanbul’a sahibiz. Sanatçılarımız gece gündüz çalıştılar ve bu milli eseri ortaya çıkardılar. Bugün işte bu eserle Hasan Uçarsu beyefendinin bestelediği Koca Sinan Operası’yla resmi açılışı yapıyoruz. Mimar Sinan’ı böyle bir eserle anmamızı, ecdadımıza ve tarihime vefa borcumuzun gereği olarak görüyorum. Mimar Sinan’ın eserleri sadece taştan, topraktan, ahşaptan ibaret yapılar değildir.”
